İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILSIN...

Tesnim Haber Ajansı - İnşaasına 1951 yılında Türkiye’nin NATO’ya kabul süreci ile birlikte başlanana üs 1952 yılında tamamlanmış, 1954 yılında, Türkiye ve ABD hükümeti arasında imzalanan birdizi anlaşma sonrası Amerikan 7216. Hava Üssü Filosu personelinin üsse intikali ile ve üs resmi olarak Adana Hava Üssü adını almıştır.

Bu gün bu askeri üssün statüsünü belirleyen anlaşma ise 1980’de imzalanmıştır. Yürürlükte olan “Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması” bugün Türkiye’deki üs ve tesislerin statüsünü belirleyen anlaşmadır.

Üssün bu günki şekli ile kullanılmasınıda, üç numaralı ek protokol “İncirlik Tesisi Uygulama Anlaşması” adını taşımaktadır. Anlaşmada hava harekat ve destek üssü olarak tanımlanan İncirlik Üssü’nde, NATO planları çerçevesinde ABD askerlerinin ve uçaklarının destek ve eğitim faaliyetleri için konuşlandırılması öngörülmüştür.

Batı Asya’nın hakim ülkelerinden Türkiye’nin güneyinde bulunan bu askeri üs  ABD’nin bölgede eli ayağı olmuştur.

Batı Asya’da hayat bulan her Amerikan müdahalesinde operasyonların adeta şah damarı olmuştur.

ABD için İncirlik üssü, yakın tarihimizdeki körfez savaşlarından Irak ‘a ve en sonunda sonunda Suriye gelen süreçte bu askeri üsün konumu ve işlevselliği bakımından vazgeçilmez durumdadır.

Türk topraklarındaki bu Amerikan üssü kurulduğu günden itibaren ülkede bulunan bağımsızlıkçı, Vatansever, Anti-emperyalist kitleler tarafından kabul edilememiş, üssün varlığını Vatan’a ve bölgeye ihanet olarak yorumlanmış ve bu Üssün önü sayısız protesto eylemlerine şahit olmuştur.

İncirlikte bulunan bu üs Erdoğan’ın hayranlığını gizlemediği ve sık sık biz o geleneğin devamıyız dediği Adnan Menderes döneminin Türkiyeye mirası olduğununda altı çizilmelidir.

Bu gün Türkiye’de İncirlik üssünün ABD uçaklarına kapatılması ile ilgili ciddi bir tartışma başlamıştır.

Hükümet ve Cumhurbaşkanlığı kaynakları tarafından da dillendirilmesinin nedeni yıllardır dost ve müttefik olarak ilan edilen ABD’nin Türkiye’yenin kalbinde bombalar patlatan PKK/PYD’nin Amerikan himayesinde açıktan savunulması oldu.

Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından Şeref Malkoç’un “İncirlik ABD uçaklarına kapatılabilir” açıklamasınada ABD’den küstah birde yanıt geldi, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Defalarca söylediğimiz gibi Türkiye’nin İncirlik’i kullanmamıza izin vermesinden çok memnunuz. IŞİD’e karşı etkin biçimde savaşan gruplara hava desteği vermemizi sağlıyor. Bu açıklamayı biliyorum. Bizim için endişe olduğunu düşüneceğimiz bir devamı geldiğini görmedik” diyerek, İncirlik’in sözde IŞİD ile mücadele eden gruplara hava desteği sağladığını söyledi.
Bilindiği üzere Türkiye bir süredir PYD’nin silahlı gücü YPG’nin Suriye’de bulunan hedeflerini top atışına tutuyor ve ABD’de bu durumdan duyduğu rahatsızlığı yedi kez dile getirdi.

Hepsi aynı örgüt...

Aslında benzer harfler ile kısaltılan bu terör örgütlerinin amacını sadece aptallar ya da aptal numarası yapanlar görmez ya da görmemezlikten gelir. Sadece IŞİD değil  PKK/PJAK/PYD/HPG/KCK ve daha nice maskeli terörist grupların tamamı aynıdır ve bir merkezden yönetilir: ABD ve İsrail...

Amaç İkinci İsrail

Amaçları bölge ülkelerinin etnik ve inançsal farkları gözeterek parçalamak ve bölgeye ikinci bir İsrail’i yerleştirmek.

Buna ilişkinde en son somut kanıt İsrail adalet bakanı Ayelet Şaked tarafından resmi ağızdan dillendirildi, Şaked, “Kürt devleti kurulması çağrısı yapmalıyız” diyerek devletin nerede kurulması gerektiğine dair koordinat da verdi. Şaked’e göre Kürdistan, Türkiye ve İran arasında kurulmalıydı...

Bu örgütlerin tamamını ve azmettiricilerini tehtid olarak algılayarak mücadele etmemek Türkiye’ye, Suriye’ye, Irak’a ve İran’a ihanettir.

YPG saydığımız diğer terör örgütleri ile ordanik ve direk bağı olan  bir terör örgütüdür ve IŞİD ile mücadele ediyor maskesi ile sevimlileştirilemeyecek kadar canidir. Ellerinde masumların kanı olanların barıştan en fazla söz ediyor olması kimseyi yanıltmasın.

Bu örgütlere sahip çıkan Amerika ve İsrail’e sahip çıkar

Türkiye’nin yüzünü, Irak, İran, Suriye ve Rusya’ya çevirmesi bölgede yaşanan tüm terör eylemlerini bıçak gibi keseceği aşikardır.
Bu örgütlerin ABD ve İsrail ile ilişkileri bu denli açık iken bu örgütlere sahiplenmek ABD ve İsrai’e sahiplenmektir.

          Yakup ASLAN