MİLYONLARCA HALKIN SANA’DAKİ PROTESTOLARI; HADİ VE ARABİSTAN’A KARŞI REFERANDUM
Milyonların Sana’da gerçekleştirdikleri protesto, Suudi koalisyon güçlerinin Yemen’e düzenledikleri saldırılara ve kaçak cumhurbaşkanına karşı yapılan bir referandum sayılır.
Tesnim Haber Ajansı- Arabistan’ın Yemen’e düzenlediği saldırıların üzerinden bir yıl geçti. Bu saldırılar, Yemen’in kaçak Cumhurbaşkanı Abd Rabbuh Mansur al-Hadi’yi ülkeye tekrar geri getirme bahanesiyle başlamıştı ama henüz bu olay gerçekleşmedi ve Mansur Hadi son olarak Aden’de iki gün önce IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırılar sebebiyle şehri terk ederek Riyad’a gitti. Öyle görünüyor ki bu defa, Arabistan’ın bu eylemi daha uzun sürecek.
Rai el-Yevm Abdul Bari Atwan tarafından yazılan bu günkü köşe yazısında, milyonlarca Yemenlinin Sana’da düzenlediği protestolar hakkında şunları yazdı: “2011 Yemen inkılabından sonra, Hadi’nin meşruiyeti ve Asıfe el-Hazm operasyonları, Yemen’in devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in taraftarı olan yüzbinlerce kişinin Sana’daki el- Seb’in meydanındaki protestolarıyla büyük bir darbe aldı. Taraftarlar ellerinde Ali Abdullah Salih’in resimlerini taşıyarak, onun yeniden göreve gelmesini isteyen sloganlar attılar. Başka bir protesto da bu bölgenin yakınlarındaki el-Ravza mahallesinde Ensarullah tarafından düzenlendi ve bu protestoya da çok sayıda kişi katıldı. Onlarda kendi inkılaplarını destekleyen sloganlar attılar. Bu protestolar, Hadi’nin meşruiyetini zor ve büyük bir sınava soktu.
Yemen inkılabı, 5 yıl önce, Ali Abdullah Salih hükümetini, o günkü inkılap liderlerinin tabirle ‘faşsit diktatörü’ devirmek için başlamıştı. Öyle görünüyor ki bu tabirin şimdilerde artık bir manası yok ve tarihe karıştı ve özellikle Yemen sokaklarında yeni bir inkılap başladı ve Salih yeniden meşrutiyetini celp etmeyi başardı ve aynı zamanda halkının siyasi yönelişlerini de belli bir ölçüde değiştirdi. İşler o noktaya vardı ki, Yemen halkı tamamıyla hak ve meşru olan, eski hükümete karşı yaptıkları bütün eleştirileri ve düşünceleri şimdiki durum ve şartlara tercih eder hale gelmiş durumda.
Edinilen bilgilere göre, Ali Abdullah Salih ve Ensarullah’a karşı gün be gün artan bu sevginin, başta Hadi ve hükümeti olmak üzere onların Riyad’daki düşmanlarının sevgi ve meşruiyetlerinin zararına olacağı kesindir. Belki de Salih ve Ensarullah’ın düzenlenen protestolardan istediği de bu olabilir. Onlar bu protestolarla Asıfe el-Hazm operasyonu sahiplerine ve onları destekleyenlere birçok mesaj verdiler.
Ali Abdullah Salih ve Abdulmelik Husi’nin konuşmalarındaki ortak nokta, Suudi Arabistan karşıtı görüşlerdi. Ali Abdullah Salih; Arabistan’ı Yemen’de, Suriye’de, Irak’ta ve Libya’da meydana gelen tüm trajedilerin, ayaklanmaların ve kaosların sorumlusu olmakla suçladı. Abdulmelik Husi’de televizyondan yayınlanan konuşmasında, kabile çatışmalarının ve bunun Yemen’de artmasının sorumlusunun Suudi Arabistan’ın komutanlığı olduğunu ifade etti.
Abdulmelik Husi, Ali Abdullah Salih’e göre Arabistan’a karşı yaptığı eleştirilerde daha muhafazakârdı. Belki de Ensarullah hareketi ve Arabistan arasında imzalanan ateşkesin şartlarına bağlı kalmak istiyor olabilir. Diğer taraftan Arabistan’da, Ali Abdullah Salih’in açıklamalarına direk olarak karşılık vermiyor ve eleştirileri görmezden gelmeyi tercih ediyor ve bunu da Ensarullah ve Salih arasında nifak tohumları ekmek amacıyla yapıyor çünkü Arabistan, İngiltere’nin “nifak saç, hükmet” siyasetine inanıyor.
Ben, zor şartlar ülkesi olarak bilinen Yemen’de 30 yıllık hükümet tecrübesi olan Ali Abdullah Salih’in, bu güne kadar binlerce kişinin ölmesine ve on binlerce kişinin de yaralanmasına neden olan Asıfe el-Hazm operasyonlarının, tamamen ters sonuçlar doğuracağı istihbaratına ulaşmasaydı, Arabistan hakkında bu kadar sert ve şiddetli bir konuşma yapamayacağı inancındayım. Yemen’e düzenlenen bu saldırılar, Yemen halkının büyük çoğunluğunun Arabistan ve Arabistan’ın Arap koalisyonundaki müttefiklerine karşı saf tutmalarına neden oldu. Tabii bu durum, Yemen halkının özgürlüğe, demokrasiye ve meşru haklara ulaşabilmek için fitne ve tağut ile yaptıkları mücadeleye son vererek, eksikliklerle dolu o eski günlerine döndüğü anlamına gelmiyor. Yemen halkı, cesaret ve izzet-i nefisleriyle tanınır ve bu gün hepsi Asıfe-el Hazm operasyonlarına ve askeri ve dış müdahalelere karşı birleştiler. Dış müdahaleleri durdurdukları zaman yeniden, en önemlilerini toplumsal adalet ve demokratik düzenin oluşturduğu önceliklerine dönecekler. Çeşitli mezhep, aşiret ve grupların birlikte, her türlü fitne ve fesattan uzak, insan haklarına saldırmadan barışçıl bir şekilde yaşamaları da bu halkın diğer öncelikleridir.
Biz, Riyad ve bu ülkenin müttefiki olan diğer ülkelerde Asıfe el-Hazm operasyonlarının başlamasının birinci yıl dönümünü münasebetiyle düzenlenen bir kutlamaya şahit olmadık. Hatta tam tersi bir duruma, yani onların hüzün ve ümitsizliğine şahit olduk. Bu durumun kendisi, Asıfe el-Hazm operasyonlarının ne derece başarılı ve ne derece başarısız olduğunu göstermektedir.
