LÜBNAN HRİSTİYAN HAREKETİNDEN HİZBULLAH'A TAZİYE
Lübnan’daki Hristiyanların partisi olan “el Meşreg” hareketinin lideri Ravidreyk el Hori; Mustafa Bedreddin’in şehadeti ile Hizbullah’ın ruhi takviye kazandığını belirterek Lübnan halkının her zaman direniş hareketinin yanında olacağına işaret ederek Hizbullah’a taziyede bulundu.
Tesnim Haber Ajansı- Lübnan’daki Hristiyanların partisi olan “el Meşreg” hareketinin lideri Ravidreyk el Hori Başkent Beyrut’ta İran televizyonlarına verdiği demeçte; Mustafa Bedreddin’in şehadeti ile Hizbullah’ın ruhi takviye kazandığını belirterek Lübnan halkının her zaman direniş hareketinin yanında olacağına işaret etti.
Hizbullah’ın Suud rejimi ve işbirlikçi körfez ülkeleri tarafından terör listesine alınması hakkında sorulan soru üzerine el Hori; “Hizbullah’ın uluslararası terör listesine alınması sadece tekfirci örgütlerin ve Siyonist rejimin çıkarına olacaktır. Bu durumdan birçok Avrupa ülkesi de terör ile mücadele kapsamında Hizbullah’ın rolüne işaret ederek rahatsızlık duymaktadırlar.” ifadelerini kullandı.
“Avrupa’daki birçok farklı dernek ve kurum içerisinde yakın dostlarım bulunmakta ve onlar Hizbullah’ın terör örgütü olarak isimlendirilmesinden rahatsızlık duymaktalar.” diyen el Hori hatta bu insanların İran ile de düşman olmadıklarını belirtti.
İran’ın bölgede sadece Siyonizm ile düşman olduğunu belirten el Hori “Maalesef bazı batılı şirketler ve sermaye sahipleri Siyonist rejime destek verirken birçok Arap ülkesi ise Siyonist rejimin fitne planlarına yardımcı olmaktadır.” açıklamasını yaptı.
Ayrıca Refik el Hariri suikastının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğine dair emperyalist medya kuruluşları tarafından yapılan haberler hakkında konuşan El Hori; “Ben Refik el Hariri suikastının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğine inanmıyorum. Çünkü Hizbullah’ta, Hariri’i suikastının tekfirci terör örgütlerinin çıkarına olduğunu biliyordu. Hariri suikastı kimlerin çıkarına olmuştur? Tabi ki kendilerine tekfiri esas alan terör örgütlerinin faydasına olmuştur. Çünkü onlar Ehli Sünnet mensubu bir lideri öldürerek Türkiye’nin de vereceği destek ile belli bir grubu kendi kontrollerine almak istiyorlardı. Özellikle Türkiye bölgede Ehli Sünnet merkezli bir imparatorluk kendisine hedeflemiş ve bu bağlamda ilk adımını atmış oldu. Biz bu atılan adımlara bugün Mısır, Tunus, Suriye ve Lübnan’da yakinen şahit olduk.” açıklamasını yaptı.
