Amerika’ya Mutlak Bir Şekilde Güvenmemek Akılcılığın Ve Tecrübenin Sonucudur


Amerika’ya Mutlak Bir Şekilde Güvenmemek Akılcılığın Ve Tecrübenin Sonucudur

Amerikalılar özellikle Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen gibi Batı Asya konularında onlarla müzakerede bulunmamız konusunda ısrar ediyor. Onların bu taleplerindeki asıl amacı nedir? Onların, Amerika’nın bölgedeki başarısızlıklarının ana nedeni olan İran İslam Cumhuriyeti’ni engellemekten başka amaçları yoktur.

Tesnim Haber Ajansı - İslam İnkılabı lideri İmam Hamanei bu gün sabah İran İslam Cumhuriyeti Devrim muhafızları komutanlarının konferansında yaptığı konuşmada, Ordunun devrimin güçlü kalesi, iç ve dış güvenlik savunmasında en etkili unsur, ülkenin ilerlemesinde ve değerlere doğru hareket etmede gerekli olan en değerli ve seçkin kimlik olduğunu belirterek, ‘ İslam Cumhuriyeti’nin yumuşak güçlerini oluşturan önemli parçalarından biri, Amerika başta olmak üzere egemen güçlere mutlak bir şekilde güvenmemesidir ve bu güvensizlik her geçen gün artmalıdır’ dedi.

İmam Hamanei İnkılabın büyük değerlere ulaşmasının gerektiğini yani yeni bir İslam medeniyeti oluşturulması ve komplolar karşısında İslam hükümetini savunmak için İnkılabi ve cihadi bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

İmam Hamanei güvenliğin çok önemli bir konu olduğunu, toplumun maddi ve manevi olarak ilerleyebilmesi için uygun bir ortam hazırladığını belirterek, ‘ordunun topluma karşı görevi, iç ve dış güvenliği sağlamaktır ve eğer güvenlik sağlanamaz ve sınırların dışındaki düşman engellenemezse, iç güvenlikte kaybolacaktır’ dedi.

İmam Hamanei askeri tehditlerin ortadan kalkmasının silahlı kuvvetlerin her geçen gün gücünün artmasına bağlı olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘ Geçen yıllar boyunca, bazen bazı yetkililer tarafından askeri tehditlerin ve savaşların falan sebeplerden kaynaklandığı yönünde bazı sözler işitildi ama bu sözler doğru değildi. Çünkü askeri tehditleri ortadan kaldıracak tek etken, “savunma ve askeri otorite” ve “düşmanda korku ve dehşet uyandırmak” tır.’

İmam Hamanei aynı zamanda son günlerde bazı ülkelerin ilerlemesinin onların askeri kuruluşlarının toplanması olduğu hakkında yapılan ifadelerle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: ‘Bu sözleri söylediği ifade edilen kişilerin bunları söylemiş olması çok zordur ama eğer bu sözler gerçekten de söylemişse, yanlış sözlerdir. Askeri kuruluşlarını topladığı söylenen ülkeler, kendi iradeleri ve istekleri ile bunu gerçekleştirmemiştir, onlar dünya savaşında yok olmuş ve onlara kendi askeri teşkilatlarını kurma izni verilmemiştir.

Hiçbir akıllı kişi kendi savunma kuvvetini bir kenara atmaz. Bu yüzden ülkenin savunma kuvveti her geçen gün arttırılmalı ve kuvvetlendirmelidir.’

İmam Hamanei ülkenin savunma gücünün kuvvetlenmesinin ana etkeninin iman olduğunu belirterek şu hatırlatmalarda bulundu:

‘ Asimetrik savaş yani karşı tarafın tüm gelişmiş donanımlara sahip olmasına rağmen, imandan yoksun olmasıdır.

Asimetrik savaşın en açık örneği Irak savaşıdır. Irak halkı gelişmiş askeri donanımdan yosunlardı ama yüce bir imana sahiplerdi ve bu imanla, Amerika ve müttefiklerinin Irak’ta bulunduğu günden itibaren kontrolü ele geçirdikleri bölgeleri kurtarmayı başardılar.’

İmam Hamanei, özgürlük, kültür ve inancın bir milletin kimliğinin kaynağı olduğunu belirterek, ‘hangi sebeple kendi kimliğinden vazgeçip, batının yanlış ve rezil yolları takip edilebilir ki?’ dedi.

İmam Hamanei, eşcinselliğin yaratılışa aykırı ve ters konulardan biri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
‘ Dünya kamuoyunda bu konuya karşı çıkan bir kişinin yalnızlığa mahkûm olacağı yönünde bir atmosfer oluşturuyorlar ve bu yüzden bazı batılı yetkililer oy kazanmak için böylesi yanlış bir düşünceyi destekliyorlar.

Batılıların vurguladığı bağımsızlıktan yoksunluğun sonuçları, böylesi rezil durumlardır ve böylesi bir durumda biz İslam’ın ilahi ve nurani düşüncelerini bırakıp, bu gibi rezil düşünceleri mi takip etmeliyiz?’

İmam Hamanei İslam hükümetinin yumuşak gücünün ana kısımlarındaki inhiraflardan birinin de akıldışılık/irrasyonellik  ve idealizmi eşit tutmak olduğunu belirterek şu hatırlatmalarda bulundu: ‘İdealizm akılcılığın ta kendisidir çünkü eğer bir milletin ideali olmazsa, bu gün batı toplumunda olduğu gibi içi boş ve geçersiz bir toplum olur.

Milletleri ilerlemeye ve harekete doğru götüren şey, değerlerdir ve bu değerler ne kadar yüksek ve nurani olursa, hareket ve ilerleme de daha doğru olacaktır.’

İmam Hamanei yumuşak güçteki diğer bir inhirafa değinerek şunları söyledi: ‘İran İslam Cumhuriyeti’nin yumuşak güçlerinden biri, dünyaya egemen olan güçlere mutlak bir şekilde güvenmemektir ve bu gün bunun sembolü Amerika’dır.’

İmam Hamanei Amerika’ya mutlak güvenin olmayışının daha da yaygınlaşması gerektiğini belirterek şunları söyledi: ‘ Maalesef bazıları bu güvensizliği kabul edemiyorlar ve her ne kadar dillerinde Amerika düşman deseler de, gerçek anlamda Amerika’ya karşı bir güvensizlik duymuyorlar.

İnsanda karşı tarafa karşı tam anlamıyla bir güvensizlik ve düşmanlık hissi doğduğunda, müzakerelerde ve görüşmelerde buna riayet eder ve karşı tarafın söylemlerine mutlak bir şekilde inanmaz.

Amerika’ya mutlak bir şekilde güvenmemek akılcılığın sonuçlarıdır ve derin tecrübe ve fikre dayanmaktadır. Amerika’nın düşmanlığına İnkılaptan sonra uzun yıllar boyunca ve son Nükleer müzakerelerde ve diğer birçok konuda şahit olduk.

Geçmişte İngiltere’ye güven duyulup onlara büyükelçilik yolu açıldığında, bu olay büyük bir darbe yeme ve ülkenin 75 yıl geri kalmasıyla sonuçlandı.’

İmam Hamanei bazı bölge ülkelerine uyarıda bulunarak şunları söyledi: ‘ Eğer akıllı ve uyanık olmazsanız, Amerika’nın hilelerini anlamazsanız ve onların tebessümlü yalanlarına aldanırsanız, sizlerde bekli 50 yıl hatta 100 yıl gerileyebilirsiniz.’

İmam Hamanei konuşmasının devamında şunları vurguladı: ‘ Eğer biz bu gün Amerikalılarla müzakere yolunu açarsak, onlara sadece açık ve gizli bir şekilde nüfuz etmenin yolunu açmış olmayacağız ve böylesi bir durumda aynı zamanda ülke asla ilerlemeyecek ve mutlak bir şekilde geri kalacaktır.

Amerikalılar özellikle Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen gibi Batı Asya konularında onlarla müzakerede bulunmamız konusunda ısrar ediyor. Onların bu taleplerindeki asıl amacı nedir? Onların, Amerika’nın bölgedeki başarısızlıklarının ana nedeni olan İran İslam Cumhuriyeti’ni engellemekten başka amaçları yoktur.

Akılcılık ve mantık düşmanlığını açık bir şekilde göstermiş bir ülkeye mutlak bir şekilde güvenmememizi gerektirmektedir.’

İmam Hamanei son günlerde Amerika ile bölge meseleleri konusunda müzakere yapılabileceği yönünde çıkan söylentiler hakkında da şunları söyledi: ‘Amerika ile müzakerenin hiçbir faydası olmadığı gibi aynı zamanda zararı vardır ve bu konu delilleri ile birlikte üst düzey yetkililere söylenmiştir ve onların da bu durumu reddeden bir cevabı yoktur.

Düşman ülkenin güvenliğini bozmak için elinden geleni yapmaktadır. Bu yüzden bütün silahlı kuvvetler teşkilatı ve ilgili kurumlar, güvensizlikler dünyasında, bu güvenli ortamı büyük bir başarı olarak korumalıdır.’

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler