Türkiye’nin Irak’ta Askeri Varlığının Perde Arkası; Terörle Mücadele Bahanesiyle Komşu Ülkeyi Bölmek


Türkiye’nin Irak’ta Askeri Varlığının Perde Arkası; Terörle Mücadele Bahanesiyle Komşu Ülkeyi Bölmek

Türkiye’nin son günlerdeki tutumu ve Irak topraklarındaki askeri varlığı, hiç şüphesiz bu ülkenin terörle mücadele bahanesiyle Suriye ve Irak’ı bölmek istediğini ve bu ülkelerin kuzey bölgelerindeki aç gözlülüğünü ortaya koydu.

Tesnim Haber Ajansı - Türkiye’nin son günlerdeki tutumu ve Irak topraklarındaki askeri varlığı, hiç şüphesiz bu ülkenin terörle mücadele bahanesiyle Suriye ve Irak’ı bölmek istediğini ve bu iki ülkenin kuzey bölgelerindeki aç gözlülüğünü ortaya koydu.

Aynı zamanda Amerika’da Irak hükümetine Gönüllü Halk Güçlerini ortadan kaldırması için baskı yapıyor çünkü bu kurumu, terörle mücadelede büyük bir güç ve Suriye’yi bölmek olan uluslararası planlarına bir engel olarak görüyor.

Irak Hükümeti ise bütün uluslararası baskılara rağmen, Gönüllü Halk Güçlerinin hem Türkiye kuvvetlerinin bulunduğu Neyneva şehri içerisindeki hem de diğer şehirlerdeki kurtarama operasyonlarına katılması gerektiğini vurguluyor.

Irak parlamentosunun Güvenlik ve Savunma Komitesi üyesi Muvaffak El-Rabeş de geçtiğimiz günlerde yaptığı resmi açıklamada, Ankara’nın Irak’ı bölme planı için attığı adımları meydana çıkardı ve Erdoğan’ın amaçları hakkında uyarıda bulunarak, bu bağlamada Gönüllü Halk Güçlerinin Musul’u kurtarma operasyonlarına katılması gerektiğini vurguladı.

El-Rabei konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘Gönüllü Halk Güçlerinin Huyece, Telafir ve Musul’u kurtarma operasyonlarına katılması, Türkiye tarafından Irak’ın bölünmemesini garantileyecektir. Şarkat’ın kurtarılması, bu şehirlerin IŞİD’ten temizlenmesinin kapısıdır.’

Konuyla ilgili olarak Irak Kanun Devleti Koalisyonu milletvekili Selam El-Maliki ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: Mevcut endişeler, özellikle açık bir şekilde , “Irak’ta da Fırat Kalkanı operasyonu gibi bir operasyona ihtiyaç var” şeklinde açıklamalarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri gibi Türkiye tarafından yapılan tehditlerdir.

Türkiye’nin azınlıkları koruma hakkındaki sloganları mantıksızdır. Çünkü Irak topraklarında Türkiye’nin askeri varlığı açık bir şekilde bu ülkenin egemenliğini ihlal etmek ve bu ülkenin iç işlerine müdahale etmek demektir.

Türkiye’nin Irak’taki varlığını daha tehlikeli kılan şey, Türkiye’nin ve uluslararası toplumun, Irak’ın bu ülkelerin kuvvetlerini Irak topraklarından çıkarmaları yönünde defalarca bulunduğu çağrıyı kabul etmemesidir ve bu ülkeler Irak’taki bazı siyasi taraflarla koordine halinde Irak’ı bölmek olan kirli planlarını uygulamak istemektedir.

Irak gazeteci yazarlarından Ahmet El-Samerrai de basın mensupları ile yaptığı röportajda şu açıklamalarda bulundu: Türkiye ile ortak amaçları olan Neyneva şehri içerisinde siyasi tarafların varlığı, Türkiye’ye, Irak’a kuvvetlerini gönderme cesareti vermiştir.

El-Necefi ailesinin Neyneva’daki siyasi ağırlığı ve onların Kürdistan’da Mesut Barzani’nin partisi ile olan ilişkisi, Türkiye kuvvetlerinin Irak’ın kuzeyine girmesinin iki önemli nedenidir.

Türkiye’nin El-Necefi ve Barzani’ye verdiği sözleri yerine getirmemesi halinde, bu iki kişi Türkiye kuvvetlerini Irak topraklarından çıkaracak güce sahip değildir ve bu daha da büyük bir sorundur. Çünkü Irak’taki bazı siyasi taraflar Türkiye’ye Irak’ın iç işlerine müdahale izni vermiştir.


 

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler