Irak Ordusunun IŞİD Karşısındaki Durumu Ve Suudi Dışişleri Bakanının Bağdat’a Sürpriz Ziyareti

Tesnim Haber Ajansı - Irak Hükümet Kuvvetleri birkaç hafta aranın ardından geçen hafta cumartesi günü Irak Başbakanı Haydar El-İbadi’nin emriyle Musul’un batısını kurtarmak için kapsamlı bir şekilde operasyonlara başladı. Musul’un doğusu geçen yılın sonlarında birkaç ay süren çatışmalardan sonra IŞİD’in işgalinden kurtarılmıştı.

IŞİD terör örgütü 2014 yılı haziran ayında Irak’ın batı ve kuzeybatı bölgelerinde kontrolü ele geçirmişti.

Musul’u kurtarma operasyonları 17 Ekim 2016’da ordu, federal polis, Gönüllü Halk Güçleri ve Peşmerge’den oluşan on binlerce kuvvetin katılımıyla başladı.

Irak siyasi konular uzamanı Doktor Ali Cabir El-Tamim Tesnim Habere verdiği röportajda Irak ordusunun Musul’da IŞİD’e karşı yürüttüğü savaş alanındaki ve siyasi alandaki son gelişmelere değindi.

Irak Ordusu Musul’da IŞİD tarafından çok çirkin yöntemlerle karşı karşıya kaldı

Doktor Ali Cabir El-Tamim bu röportajda şunları söyledi: ‘Irak Ordusu, Gönüllü Halk Güçleri ve bütün emniyet kuvvetleri Musul’un sol kıyılarını tamamen kurtardıktan ve IŞİD’in bu bölgedeki bütün kalelerini yok ettikten ve IŞİD mensupları sağ kıyılara hatta çöllere doğru kaçtıktan sonra, Musul şehrinin sağ kıyılarına doğru ilerlemeye başlamıştır. Tabi bu arada Irak Ordusu IŞİD tarafından çok çirkin yöntemlerle karşı karşıya kalmıştır. Sivillerin insani kalkan olarak kullanılması, bomba yüklü araçların patlatılması ve şehrin sağ ve sol bölgeleri arasındaki köprülerin yıkılması gibi eylemler, IŞİD’in kullandığı çirkin yöntemlerden bazılarıdır ama buna rağmen Irak Ordusunun operasyonlarına kararlı bir şekilde devam ettiğine, Musul Havaalanının ve Tel-El-Raman’ın sağ kesimlerindeki bölgelerin kurtarıldığına şahit olmaktayız ve Irak Ordusu şu an sağ kesimlerde Musul şehrinin içine kadar girmiş ve terörle mücadele ekipleri şehrin içerisinde hiçbir zorluk ve sorunla karşılaşmamıştır.’

Irak Hava kuvvetlerinin Suriye’deki hava saldırıları devam etmektedir

El-Tamim, Irak Ordusunun IŞİD teröristlerinin Suriye’deki mevzilerine düzenlediği hava saldırısı hakkında sorulan başka bir soru üzerine şunları söyledi: ‘Şu an hem Suriye hem de Irak terörle mücadele içerisindedir ve diğer yandan Suriyeli diplomatlar ve Suriye Ulusal Meclis Başkanı da Bağdat ve Şam arasında IŞİD mevzilerine saldırı konusunda koordinasyon sağlandığını açıklamıştır. Öte yandan İran, Irak, Suriye ve Rusya arasında stratejik bir anlaşma bulunmaktadır ve bu anlaşma dört ülke arasında ortak savunma üzerine imzalanmıştır. Bu nedenle Suriye’deki savaş, Irak’taki savaşın bir devamı niteliğindedir ve bu saldırılar çok önemli sayılmaktadır. Çünkü Amerika liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, IŞİD mensuplarının Suriye’nin Rakka ve Haseke bölgelerinden Irak’a nüfuz etmesini engelleyecek hiçbir operasyonda bulunmamıştır. Bu saldırılar teröristlerin bu bölgelerden Musul’a ve Irak’ın diğer bölgelerine nüfuzunun ve onlara yardım ulaşmasının engellenmesinde önemli rol oynayacaktır ve Irak hava kuvvetlerinin Suriye’de IŞİD’e karşı saldırısı devam etmelidir ve ben Musul’un sağ kıyılarının IŞİD’in mezarı olacağına inanıyorum.’

 Suudiler kendileri ve İran arasında bir arabulucu arayışı içerisindeler

Doktor Ali Cabir El-Tamim, Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El-Cübeyr’in Bağdat’ gerçekleştirdiği sürpriz ziyaret hakkında sorulan soru üzerine şu açıklamalarda bulundu: ‘Tabii ki Irak’ın açık kapı politikasını izlediğini söylemeliyim ve bu ülkenin kapısı herkese açıktır. Ama El-Cübeyr’in bu süre içerisinde Irak’a gelmesinin birçok nedeni vardır. Bunlardan biri, Suudilerin Bağdat’ı müttefiki haline getirmek ve bu ülkeyi kendi tarafına çekmek istemesidir. Aslında Arabistan, İran’ın bölgedeki ve Irak, Suriye ve diğer ülkelerdeki ağırlığının arttığını anladıktan sonra böyle bir düşünceye kapılmıştır. Tabi bu durum, Suudilerin kendileri ve İran arasında bir arabulucu arayışı içerisinde olduğu ve Irak’ın da İran ile iyi ilişkileri bulunması nedeniyle bu ülkeyi aracı kılmak istediği yönünde de yorumlanabilir. Adil El-Cübeyr aynı zamanda Arabistan’ın diplomasi çehresini Irak’ta düzeltmek için Irak’a gelmiştir. Çünkü Arabistan’ın Bağdat’taki eski Büyükelçisi diplomasiyle çelişen eylemlerde bulunmuştur. Aslında Arabistan özellikle IŞİD’in Irak’ta sona erdiği sonucuna ulaştıktan sonra ve Irak’ın stratejik konumunu çok iyi bilmesi nedeniyle bir çözüm yolu arayışı içerisindedir.’