İran'da İslam Cumhuriyetinin İlan Edilişinin Yıl Dönümü


İran'da İslam Cumhuriyetinin İlan Edilişinin Yıl Dönümü

1 Nisan İran’da Şah rejimi yıkılıp yerine İslam Cumhuriyetinin ilan edilişinin yıl dönümüdür.

Tesnim Haber Ajansı - İmam Humeyni’nin önderliğindeki halk hareketi halka zulmeden ve ABD’nin sadık bir kulu gibi çalışan Şah’a karşı başarılı olmuş ve Şah ülkeyi terk etmişti. İmam Humeyni sürgünde bulunduğu Fransa’dan dönerek İran yönetiminde etkili olmuş ve yine onun öncülüğünde halkın neredeyse tamamının katılımıyla 1 Nisan 1979’da İran’da İslam Cumhuriyeti ilan edilmiştir.

İran İslam Cumhuriyeti ordusu "12 Ferverdin (1 Nisan) İran İslam Cumhuriyeti Günü " münasebeti ile dün yayınladığı bildiride, İslam Cumhuriyetinin dünya mahrumları ve mustazafların yüreğinde umut ışığı yaktığını belirtti.

Söz konusu bildiride, İslam cumhuriyetinin kuruluşu ile sadece İranlıların kendi kaderlerini belirlemedeki milli iradelerinin kesinleşmediği, üstelik ülkeye bağımsızlık ve özgürlük armağan ettiği ve dünya mustazafları ve mahrumların yüreğinde umut ışığı yaktığı belirtildi.

İran ordusu bildirisinde "İslam Cumhuriyeti Gününün", İran halkının gerçek şahsiyetinin zuhur ettiği, mustazafların müstekbirlere galebe ettiği, İslam inkılabının sürdürülebilir olduğu ve İslami adalet hükümetinin tüm dünyada kurulması için ortam hazırladığı gün olduğu açıklandı.

Bildirinin devamında İran Müslüman ümmetinin, İslami hükümetin kurulması ve İran ile İslam tarihinde yeniçağın oluşmasında sürekli mücadelesine işaretle, bu hareketten 30'dan fazla yıl geçerken, İran İslam cumhuriyetinin güçlü bir şekilde yoluna devam ettiği belirtildi.

İran halkı 38 yıl önce miladi 1 Nisan 1979 (12 Ferverdin 1358) tarihinde bilinçli olarak "İslam cumhuriyeti" referandumuna evet oyu verdi. Bu gün İran takvimine İran İslam Cumhuriyeti adı ile geçmiştir.

İslam Cumhuriyeti İlanının Tarihçesi

İmam Humeyni’nin sahneye çıkışı ve İslâm Cumhuriyeti’nin İlanı

1963 yılında İmam Humeyni Şahın halka karşı başlattığı yoğun ve benzeri görülmemiş bir katliam, baskı ve emperyalist sömürü hareketine karşı bir mücadele içine girmiştir. İmam Humeyni bu mücadelede dikkatleri şahın İran Anayasasını ve İslâm’ı savunmak için ettiği yemine aykırı davranmasına, ABD ve İsrail’e olan bağımlılığına çekmiştir.

İmam Humeyni’nin çağrısı üzerine ülke çapında direnişler başlar. Bunun üzerine binlerce kişi şehit edilir. İmam Humeyni önce idamla cezalandırılır, sonra Ayetullah Şeriatmedari’nin araya girmesiyle önce Bursa’ya oradan Necef’e sürgün edilir.

İmam Humeyni Necef’te boş durmayıp sürekli İran’a halkı yönlendirmede çok etkili olan tebliğler gönderir. Hedef ise açıktır, ‘şahlık rejiminin sona ermesi…’

Şahın ırak rejimiyle anlaşmasıyla Irak’tan çıkarılan imam Humeyni, İran’la iletişim imkânlarının çok kolay olduğu Paris’e gider.

1970 yılında İmam Humeyni tarafından açıklanan Velâyet -i Fakih ilkesine dayalı İslâmi hükümet düşüncesi Müslüman halka belli, malum ve sağlam yeni bir amaç verir. İslâm İnkılâbı’nı hazırlayan olaylar dizisi 1978 Ocak ayında başlar.

7 Ocak 1978 de İttilaat Gazetesi’nde İmam Humeyni’nin ismi zikredilmeksizin hakaretler dolu bir makale yayımlanır. Bunun üzerine Kum’da düzenlenen gösterilerde birçok insan katledilir. Tebriz’de Kum şehitlerinin kırkıncı gününde düzenlenen toplantıda Savak ajanlarının âlimlere hakareti ayaklanmaya yol açar ve yüzlerce insan katledilir. Bu kez Tebriz şehitlerinin kırkıncı günü dolayısıyla çeşitli şehirlerde gösteriler olur. Ardından giren Ramazan ayı boyunca İmam Humeyni’nin beyanatlarıyla milyonlar harekete geçer.

8 Eylül 1978’de 4 bin kişinin katledildiği Lale Meydanı katliamı devrimin tetiği olurken, ABD başkanı Carter Şah’ı desteklediğini açıklar. Devrim artık şahlığı tüm kurumlarıyla kapsar ve orduyu da içine alır.

Ülkenin bütün kuruluşlarında dayanışmalı grev ve iş bırakma eylemleri yapılır.

Bir yıl gibi kısa bir sürede 2500 yıllık Şahlık Rejimi bütün kurumlarıyla birlikte yıkılır. Sonuçta 60 binden fazla şehit, 100 binden fazla yaralı ve malul ve çok büyük maddi zararla ‘İstiklal-Hürriyet -İslâmi Hükümet’ haykırışları sonuç vermiştir.

16 Ocak 1979’da Şah İran’dan kaçmıştır. Şah ayrılırken, bir Niyabet Konseyi (15 Ocak) atar. İmam Humeyni bu konseyi gayrimeşru sayıp bir İslâm Konseyi ve buna bağlı geçici bir hükümetten bahseder.

İmam Humeyni 1 Şubat 1979’da İran’a döndüğünde onu yaklaşık 10 milyon kişi karşılamıştır.

10 Şubat’ta Duşantepe Üssü’nde Humeyni’ye bağlı Havacılarla, Şahın Cavidanları(ölümsüzler - şahın özel muhafız birliği) arasında çıkan arbedede havacılar galip gelir ve sokağa dökülen hal-kın başlattığı hareket 11 Şubat günü Tahran’da yönetime el koyar. Başta meclis ve senato olmak üzere Tahran’daki bütün resmi kurumlar, garnizon ve kışlalar işgal edilir. Silahlı kuvvetler konseyi toplanarak ordunun temsil ettiği halkın koruyucusu olacağı ve siyasetin dışında kalacağı yönünde karar alır.

Genelkurmay da düşünce, Tahrandaki çatışmalar sona erer. Taşradaki birliklerin şehre saldırmasından çekinilir, ama İran silahlı kuvvetleri organize bir güç olmaktan çıkmıştır.

Önce Pakistan ve Suriye devlet başkanları İmam Humeyni’ye tebrik mesajları gönderirken 13 Şubat’ta da Başbakan Ecevit tebrik mesajı gönderir.

İran 1 Nisan 1979’da sonuçlanan halk oylamasıyla %98 oy ile İslâm Cumhuriyeti nizamını tercih eder.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler