Asiri, Riyad Ve Kahire İlişkilerindeki Yaralara Tuz Bastı/ Suudiler Yemen Sorununda Sıkıntıya Düştüler
Ortadoğu’nun uzman yazarlarından Abdel Bari Atvan kaleme aldığı yazısında, Arabistan liderliğindeki Yemen’i işgal eden koalisyonun sözcüsünün Mısır hakkındaki açıklamalarına ve Yemen savaşı ışığında bu koalisyonun durumuna değindi.
Tesnim Haber Ajansı - Ortadoğu’nun uzman yazarlarından ve Rey El-Yevm Gazetesi Baş Editörü olan Abdel Bari Atvan bu gün kaleme aldığı yazısında şu ifadelerde bulundu: ‘Suudi Savunma Bakanı Danışmanı ve Arabistan liderliğindeki Yemen’i işgal koalisyonun sözcüsü Ahmed Asiri, Mısır hakkındaki açıklamalarını geri aldı. Asiri, Mısır’ın geçmişte yaklaşık 40 bin kara kuvvetinin savaş için Yemen’e gönderilmesi önerisinde bulunduğunu söylemişti. Ahmed Asiri daha sonra bu sözlerini geri aldı ve önerinin Yemen savaşı için değil, Arap Birliği ve ortak Arap kuvvetleri oluşturmak için olduğunu belirtti.
Asiri Mısır hakkındaki açıklamalarını Mısır’ın resmi bir yetkili kaynağının ülkesinin hiçbir şekilde böyle bir öneride bulunmadığını vurgulamasının ardından geri aldı. Mısırlı bu kaynak şunları söyledi: ‘Mısır’ın Yemen savaşına katılımı sadece askeri uçaklar ve savaş gemileri kanalıyladır.’
Mısırlı bu yetkili kaynak, Mısır ve Arabistan arasındaki ilişkiler düzelmek üzereyken ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin Ürdün’de düzenlenen son Arap liderleri toplantısında Suudi Kralı Salman Bin Abdülaziz’in davetine cevap vererek Riyad’a ziyarette bulunması yakınken, Asiri’nin bu açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladı.
Bize göre Mısır ve Arabistan arasındaki ihtilafların aslı, Mısırlı yetkililerin Arabistan’ın Mısır kara kuvvetlerinin Arabistan liderliğindeki koalisyon çerçevesinde Yemen’deki savaşa gönderilmesi konusundaki taleplerine olumsuz cevap vermesine dayanmaktadır.
Suudi liderler Mısır’a 30 milyar dolardan fazla mali yardımda bulundu ve onlar bu yardımla Mısır liderlerinin özellikle kara kuvvetlerinin gönderilmesi olmak üzere kapsamlı olarak Yemen savaşına katkıda bulunacağını düşündüler.
Mısır ve Arabistan arasındaki ilişkiler, Ürdün ve Arabistan arasındaki ilişkiler için de geçerlidir. Ürdün de kara kuvvetlerini Yemen’e gönderme konusunda Arabistan’ın talebine karşı çıkmıştır. Çünkü bu savaşta zaferin çok zor olduğunu anlamıştır.
Mısır kuvvetlerinin ülke toprakları dışındaki ülkelere savaşmak için gönderilmesi bu ülkenin askeri kanadının kırmızı çizgisi sayılmaktadır.
Mısır askeri kanadı aynı zamanda 60’lı yıllarda yıllarca süren savaşta 20 binden fazla askerinin Yemen’de öldüğünü çok iyi hatırlamaktadır. Mısır’ın o dönemde insani ve mali olarak yıpranması, 1967 yılında Mısır’ın İsrail’e yenilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Asiri’nin açıklamaları henüz düzelmemiş olan Arabistan ve Mısır ilişkilerindeki yaralara tuz basmıştır. Biz burada tam bir iyileşmeden bahsetmiyoruz. Çünkü Tiran ve Sanafir adalarına hakimiyet konusu Mısır halkı için aynı şekilde önemini korumaktadır ve bu konu iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileşmesinin önünde bir engel sayılmaktadır.
Her halükarda Asiri’nin açıklamaları, Suudi liderliğindeki koalisyonun Yemen’deki mevcut savaşta içinde bulunduğu sıkıntıyı daha belirgin hale getirmiştir. Çünkü bu savaşta bir zafere ulaşmak her geçen gün daha da uzak ve maliyetli hale gelmektedir ve bu savaştan en az zararla çıkmak artık neredeyse mümkün değildir.
Bahsedilen koalisyon çerçevesinde Sudan Yemen’e kara kuvveti gönderdi. Hartum ilk kez bu kuvvetlerden aralarında komutanların da bulunduğu beş askerin öldüğünü ve 20 kişinin de yaralandığını itiraf etti. Bu olay Sudan’da halkın öfkesine neden oldu. Şimdi Yemen’de Mısırlı bir askerin ölmesinin Mısır çevrelerinde tehlikeli mesajları olacaktır çünkü onlar hala 60’lı yıllarda Yemen’de yaşanan olayda kuvvetlerinin başına gelen felaketten acı duymaktadır.
Bu şartlarda Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ve onun askeri komutanları mevcut hassasiyeti çok iyi bir şekilde anlamış olmalı ve Suudiler ne kadar mali yardım yaparsa yapsın geçmişte yaşanan facianın tekrarlanmasından kaçınmalıdır.’
