Kendini Hira Dağındaki İslam Peygamberine Benzeten Erdoğan Ne Yapacak?


Kendini Hira Dağındaki İslam Peygamberine Benzeten Erdoğan Ne Yapacak?

Türkiye’de uzun süre gündemi meşgul eden referandum yapıldı ama henüz sonuçlanmadı. Referandum sonuçlarına hem içeriden hem dışarıdan itirazlar sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan ne yapacak?

Tesnim Haber Ajansı - Türkiye’nin hatta dünyanın gündemini uzun süre meşgul eden Türkiye’de yönetim sisteminin değiştirilmesi referandumu sonuçlandı ve çok az bir farkla halk tercihini % 51,4 evet % 48,6 hayırdan yana kullanarak parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi kabul etti. Normal süreç uygulanacak olursa, yeni sisteme anayasanın 18 maddesi değiştirilerek 2019’da geçilecek.

3 aylık süren referandum çalışmalarında evet cephesi anayasada yapılacak değişiklikleri, yeni anayasa ile yönetim sisteminin parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişini, anlatmak yerine devletin ve medyanın tüm imkanlarını arkasına alarak siyasi partilerin normal bir seçim mücadelesi gibi geçmişte yaptıklarını, muhalefette bulunanların zaaflarını ve gelecekte yapacağı vaatleri anlattı durdu. Ekonomik istikrar sağlanacak, ülke ayağa kalkacak, terör sorunu bitecek, güçlü bir Türkiye olacak vaatleri açılış törenlerinde evet propagandası yapılarak söylenildi. Bunun yanında evet oylarını alabilmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı propaganda konuşmalarında ilk başlarda hayır diyenleri; FETÖ’cü terörist, vatan hanini ilan ederken sonrasında bunun oy kaybettirdiğini görünce biraz daha yumuşatarak evet diyenle hayır diyen aynı mı, ikisini de aynı kefeye koymak mümkün mü diye çıkıştı. Yine Başbakan Yıldırım ve MHP lideri Bahçeli hayırcılara FETÖ’cü, terörist, vatan haini diyerek evet oyu istediler. Hayır cephesinde olanlara iste her türlü zorluk çıkarıldı, bazılarına salonlar verilmedi, bazılarına saldırılar düzenletildi, bazılarının konuşmaları engellendi ve sabote edildi. Yine halkın evet yönünde oy kullanması için kendileri başta olmak üzere devlet görevlileri, özellikle valiler ve kaymakamlar ve trolleri vasıtasıyla tehditler savuruldu.

Referandum sonucuna itirazlar siyasi ve sivil sahada devam ederken, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere evet cephesi büyük bir zafer coşkusu edasında da olmasa hem itirazları bastırmak, hem de referandum sonucunu tescillemek adına saldırıya, hırçınlığa devam ediyor, haklı bütünleştirmek, ılımlı bir dil kullanmak yerine verilen vaatler daha ilk saatlerde çiğnenerek, “Bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti” diye halka seslendi. Referandum sonucunda beklenenden çok daha aşağıda  bir evet gelince AKP ve MHP birbirini suçlamaya başladı ve iki taraf da sonucun olumlu olmasını kendi hisselerine yazdılar. Ama bir gerçeği göz ardı etmeye çalışıyorlar ki aslında evet çıkmasında önemli bir oyun iki tarafında propaganda sürecinde farklı alanlarda eleştirdiği Kürt seçmenden geldiğidir. Evet oylarının büyük çoğunluğu Kürt seçmenin yoğunlukla bulunduğu Doğu ve Güneydoğu’dan geldi. Yine HÜDA-PAR ve BBP’nin katkısını asla unutmamak gerekir bu iki partinin tabanının olduğu şehirlerde büyük oranda evet oyu geldi. Bu da demek oluyor ki aslında AKP ve MHP bu seçimde büyük bir yenilgi aldı. Sonuçta bu kadar az bir fark olması bu durumu tescillemektedir.

Asıl üzerinde durmak istediğim şey referandumun yapılış amacı ve verilen vaatler konusudur. Referandumu yapmadaki gerçek amaç nedir?

Gerçekten Türkiye’nin kalkınması için mi yapıldı, yoksa efendilerine daha iyi hizmet edebilmek için mi yapıldı? Bunu verilen vaatlere ve vaatlerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakıp göreceğiz. Verilen vaatlere kısacak bakacak olursak;

İstikrar sağlanacak, ekonomik kalkınma sağlanacak öyle ki ülke ekonomik darboğazda halk kredilere mahkum olmuş, bankaların önü kredi alma veya aldığı krediyi ertelemek, taksitlendirmek, yeni kredi almak için sırada bekleyen insanlarla dolmuş taşmış bir durumdayken, OHAL’e son verilecek, 18 yaşındaki gençler milletvekili olabilecek, FETÖ’cülerin kökü kazınacak, Taşeron işçilerine kadro ve kıdem verilecek, AB’ye diz çöktürülecek, İslam Dünyasının öncüsü olunacak, milli gelir artacak, köprü tünel yollar yapılacak, büyük şahlanan yeni Türkiye kurulacak….

Şimdilik gözüken ilk dakikalarda verilen vaatlerin çiğnendiğidir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı balkon konuşmasında bunu gösterdi. Yine bakanlar kurulu kararıyla OHAL uzatıldı bununla referandum sonrası rahatlamayı bekleyen halk iyice gerildi, üstelik hayrı cephesinde olanlar YSK’nın kanunlara aykırı bir şekilde karar verdiğini mühürsüz zarf ve pusulaları geçerli saydığını gerekçe göstererek sokaklara dökülmüş durumda.

Şimdi kendini, Hira değil de Sevr Dağındaki olması gereken mağarada örümcek ağının koruduğu peygambere benzeten Cumhurbaşkanı Erdoğan, peygamber misali ülkenin sorunlarını çözecek mi yoksa gelecek bir 12 yıl ya da daha fazla büyük müttefiki ve dostu ABD, İsrail ve AB ile emperyalizme hizmet mi edecek?

Not: Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum propagandası sürecinde basına yaptığı açıklamada; kendini İslam Peygamberine benzetmiş ama peygamberin Sevr Dağında yaşadığı olayı Hira Dağında demişti.

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler