Bin Naif İle Bin Selman Çekişmesi, Amerika Hangisini Tercih Edecek


Bin Naif İle Bin Selman Çekişmesi, Amerika Hangisini Tercih Edecek

Arabistan’ın veliahtları arasındaki çekişme çıkmaza ve geri dönülemez bir noktaya mı ulaştı? Peki Amerika bunlardan hangisini seçecek?

Tesnim Haber Ajansı - Suudi Arabistan'daki iç belirsizlik ve Suudi Arabistan'ın ikinci veliahtı Muhammed Bin Selman'ın güç kazanma çabası ve veliaht Muhammed Bin Naif'in yetkilerini elinden alma çabaları, bu olayların tümünde birçok soru akla gelmektedir. Bu sorulardan biri; acaba iki Muhammed arasındaki çekişme çıkmaza ve geri dönülemez bir noktaya mı ulaştı? Peki Amerika bunlardan hangisini seçecek?

Bu arada şunu da hatırlatmak gerekir; Arabistan tarihi birçok kez veliahtların güç çekişmesine sahne olmuştur hatta bazıları ölümle sonuçlanmıştır.

Bin Selman'ın güce ulaşmasının tehlikeleri azalıyor

Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'in atamaları ve görevden almaları bu ülkedeki olağan düzenin dışında bir durum değildir, hassas dönemde yapılan bu atama ve görevden almalar ve iç ve dış karışıklıklar dikkate alındığında Bin Selman'ın gücü elde etmesi için ortam hazırlamış oldu ve Bin Selman güce ulaşmasının artık eskisi kadar tehlikeli olmadığı kanısına vardı.

Bu arada Chiristian Science Monitör gazetesi Muhammed Bin Selman'ı Arabistan'ın en güçlüsü olarak tanıttı ve Washington Post gazetesi de Selman'ı Arabistan'daki değişimin esası ve temeli olarak tanıttı ve elbette CNBC ve Bloomberg gibi medya kanalları benzer tanımlar kullandılar.

Burada dikkat çeken nokta şudur; emniyet ve bakanlık birimlerindeki atamalar ve görevden almalar ve yine petrol, Muhammed Bin Naif'i kuşatmak ve onu yetkilerini elinden almak amacıyla bir araç olarak kullanıldı.

Amerika için Muhammed Bin Selman ya dan Bin Naif arasında bir fark yoktur

Arabistan'daki atamalar ve görevden almalar karşısında Amerika'nın tutumunun ne olduğu konusunda şunu söylemek gerekir; Trump hükumeti Fars Körfezi Arap ülkelerine özellikle de Suudi Arabistan'a karşı her zaman olduğu gibi ve diğer Amerikan hükumetlerinin bir klasiği olan bir tutum sergilemektedir,  sonuçta şuana kadar bu Muhammedlerden hiçbiri hakkında bir kınama yayımlamadı hatta bu ikisi arasındaki çekişmenin şiddetlenmesi için tarafsızlığını korudu.

Amerika'nın tarafsızlığı ve Muhammed Bin Selman ve Muhammed Bin Naif'in hayalleri

Amerika'nın bu tutumu nedeniyle bu ikisinin yani Muhammed Bin Selman ve Muhammed Bin Naif'in kendisini Amerika'nın tercihi olarak görmelerine sebep olmuştur öyle ki Bin Selman'ın kendine olan güveni ve Arabistan'daki son olaylar karşısındaki sessizliği öyle bir noktaya ulaşmıştır ki sanki ileride olacak olaylardan dolayı endişesi bulunmuyor, bu durumda Bin Selman güç kazanma yolunda hızla ilerlemektedir, öyle ki sanki kendisinin liyakatini ve yetkinliğini Washington'dan ve diğer karar odaklarından onaylatmış gibi.

Amerika'nın doğrudan kışkırtması

Şüphesiz Muhammed Bin Naif ve Muhammed Bin Selman, her ikisine de Amerikan hükumeti tarafından eşit şans verilmektedir yani Washington, Bin Naif'in uygulamalarında hiçbir engel ya da tereddütle karşılaşmadı ve yine Bin Selman da Amerika'nın bölgedeki tüm politikalarına sadıktır.

Washington aynı zamanda Muhammed Bin Selman'ın daha fazla güç elde etmesinde hiçbir sakınca görmemektedir ve Halit'in Amerika'nın Suudi Arabistan büyükelçiliğine seçilmesinde de bir sakınca görmemiştir öyle ki Halit siyasi ve politik açıdan tecrübesizdir.

Amerika ne zaman onay düğmesine basacak?

Bu koşullarda Bin Selman ve Bin Naif kendilerini Washington karşısında eşit şartlarda görüyorlar. Nitekim Washington orta bir yol izlemeye devam etmektedir ve onlara göre bu çekişmenin devam etmesi ve hatta birinin mağlup olup diğerinin galip olması sorun olmadığı gibi Suudi Arabistan içindeki her türlü karmaşa ve anlaşmazlık Amerika'nın Arabistan'a daha çok hakimiyet kurması sağlayacaktır ve böylece her kim kazanırsa kazansın Amerika'nın kuklasından başka bir şey olmayacaktır, sonuç olarak Bin Selman ile Bin Naif arasında, Amerika'nın isteklerini yerine getirdikleri sürece bir fark bulunmamaktadır.

Amerika'nın bu ikisi arasında son kararının hangisinden yana olduğunu duyuracağı günü beklemek gerekir.

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler