Türkiye’nin YPG Konusunda Yaklaşımı Zayıf Ve Yetersizdir


Türkiye’nin YPG Konusunda Yaklaşımı Zayıf Ve Yetersizdir

Türkiye’nin YPG yaklaşımı zayıf ve yetersizdir. Bunu güçlendirmesi içinde ancak bölge ülkeleriyle birlikte düşünerek, tartışarak itilafları öne çıkarmak yerine, ittifak edilen noktaları göz önünde bulundurarak atacakları adımlarla bertaraf etekle mümkün olacaktır.

Tesnim Haber Ajansı - Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez,Tesnim Haber Ajansı’na verdiği özel röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

Bitmez:” Türkiye’nin misakı milli sınırlarını dünyada meclisinde tanımayan tek ülke ABD’dir.”

“Türkiye’nin Siyonizm’nin kuklası olan İsrail’e ve Amerika’ya karşı ortaya koymuş olduğu samimi yaklaşımların İran’a göstermesi lazımdı”

“Meclisinde ki asılı haritada Türkiye’nin sınırlarını da ve arz-ı mevud sınırlarını ve diğer İslam ülkelerinin sınırlarını da kendi toprağı olarak gören İsrail’dir.”

“Önümüzdeki bir süreçte Hamas’ı İsrail’in istediği çözüme yaklaştırmak kabul edilemez bir yaklaşımdır.”

Türkiye’nin kötü çözüme razı olalım yaklaşımı doğru bir tutum değildir.”

Tesnim Habir Ajansı: Milli Görüş referandumun ardından şahlandı 2019 seçimlerinde büyük bir başarı sağlayacak deniyor bu konuda sizin görüşleriniz neler?

Hasan Bitmez: Genel başkanımızın referandumdan mili görüşün referandum’da ortaya koyduğu duruş neticesinde Milli Görüşün zaferle çıktığı yönündeki değerlendirmesi sadece genel başkanımızın ortaya koyduğu bir değerlendirme değil, hem siyaset uzmanlarının hem, akademisyenlerin, yazarların dillendirdiği, onların bizzat ortaya koyduğu bir hakikattir. Saadet Partisinin ortaya koyduğu üslubun toplumun sinir uçlarına dokunduğunu, onları etkilediğini, insanları düşündürdüğü ve etkilediği hususu genel kamuoyunda da dillendirildi. Bizim toplumdan aldığımız algı da bu yöndeydi.

Halkın Saadet Partisine yönelik eğilimi, sempatisine yönelik davranışlarında da bunu görüyoruz. Bizim de güçlü teşkilat çalışmasıyla, tanıtım çalışmaları ve toplumun taşıyıcı kesimleriyle yapılacak olan çalışmalarla inşallah 2019 yılında yapılacak olan hem belediye seçimleri hem de cumhurbaşkanı ve meclis seçimlerinde netice alacağımıza inanıyoruz. Bunu gerek partimize yönelik iltihaklar ve gerekse partimize her türlü desteği vereceğini ifade eden etkin insanların varlığından da görebiliyoruz. Bundan da anlaşılan bu haraketliliğin önümüzdeki seçim sürecinde oya dönüşeceğini ve bu süreçte güçlü bir Saadet Partisi ortaya çıkacağı yönündedir.

  • Tesnim Haber Ajansı: Bölgede yaşanan sıcak gelişmeler sürüyor. Suriye, Irak ve Filistin konusu gündemin ilk sıralarını oluşturuyor. Türkiye’nin bölge siyasetini geldiğimiz noktada nerede görüyorsunuz?
  • Hasan Bitmez: Tabi Suriye başta olmak üzere Türkiye, İran ve Irak olmak üzere dünya Siyonizm’inin, İsrail ve dolayısıyla ABD’nin emelleri şuurlu insanlar tarafından biliniyor. Bu ülkelere bölge üzerinde ve Türkiye üzerindeki emellerini zaten gizlemiyor.

Türkiye’nin misak-ı milli sınırlarını dünyada meclisinde tanımayan tek ülke ABD’dir. Meclisinde ki asılı haritada Türkiye’nin sınırlarını da ve arz-ı mevud sınırlarını ve diğer İslam ülkelerinin sınırlarını da kendi toprağı olarak gören İsrail’dir. Dolayısıyla bölge olaylarını değerlendirirken, bu hassasiyetleri iyi değerlendirmek lazım.

Siyonizm’in dolayısıyla İsrail’in ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki emelleri hiçbir zaman göz ardı edilmemeli. Biz parti olarak bu süreçte ortaya koyduğumuz tutum şu, bölge ülkelerinin kendilerinin bir araya gelerek çözmesi, sorunlarını kendi aralarında konuşup, düşünerek halletmeleri gerektiğini düşündük bu ne yazık ki tam anlamıyla olmadı. Astana süreci olumlu bir adımdı. Gerek bölgedeki terör örgütlerinin bertaraf edilmesi, gerekse Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve Suriye konusunun bu çerçevede çözülmesine yönelik adımlar makbuldür, gecikmiştir ama geçte kalmış sayılmaz. Burada özellikle Mısır ve Rus Dışişleri Bakanları arasındaki sözlü olarak ifade ettikleri bu süreçte Mısır’ın da etkin olması yönündeki atılan adımlar önemlidir. Saadet Partisinin geçmişten beri bir akli selim olarak ortaya koyduğumuz bir yaklaşımdır.

Tesnim Haber Ajansı: ABD Savunma Bakanı'nın YPG- PYD konusunda sorulan bir soruya karşılık "Şeytan ayrıntılarda gizlidir, bizim ayrıntılara bakmamız lazım" sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ABD ilişkileri nereye gidiyor?

Hasan Bitmez: Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından tarif edilen stratejik ortak olarak tanımlanan ABD’nin, Türkiye’nin terör örgütleri olarak tanımladığı yapılara ellerindeki en güçlü ve en modern silahlar vererek onları desteklemeleri kesinlikle kabul edilemez ve Türkiye’ye karşı yaklaşımlarının bir göstergesidir. Bunu da gizleyerek yapmıyorlar. Savunma bakanının sözlerinden anlaşılan şunu diyor; bizim bu silahları vermemizin altında derin hedeflerimiz var bu hedeflerimizi neticede bizim emellerimize uygun ve İslam ülkelerini de birbirine düşürecek şekilde değerlendirip okumak mümkün. Geçmişteki uygulamaları da ortada. Nasıl ki Kuzey Irak’ta bir yapı oluşturdularsa burada da Siyonizm, İslam topraklarını bölüp parçalamak, yutmak hedefine uygun bir yapıyı desteklemekte kendi emellerine hizmet edecek bir yaklaşımı ortaya koymaktadırlar. Türkiye’nin bu noktadaki yaklaşımı zayıf ve yetersizdir. Bunu güçlendirmesi içinde ancak bölge ülkeleriyle birlikte düşünerek, tartışarak itilafları öne çıkarmak yerine, ittifak edilen noktaları göz önünde bulundurarak atacakları adımlarla bertaraf etekle mümkün olacaktır.

Tesnim Haber Ajansı: Türkiye’nin Filistin konusundaki tutumu ve Hamas’tan gelen açıklamaları bir bütün olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hasan Bitmez: Öncelikle Hamas’ın açıklamış olduğu bu siyaset belgesinin hemen ardından, Türkiye’deki bir köşe yazarı hemen şöyle bir başlık attı yazısına “Müslümanlar utansın” diye. Türkiye toplumunun tamamına yakını Müslüman, bölge ülkelerinin tamamı Müslüman. Hamas sadece Filistin’nin mücadelesini yapan değil tüm Müslümanların namusu mesabesinde olan Kudüs’ün mücadelesini yapan bir yapılanma idi.

Tabi son süreçte gerek Türkiye’nin ortaya koyduğu İsrail -Türkiye ilişkileri ve ABD ilişkileri çerçevesinde ve kendilerinin bu ilişkilerin iyi olmasına yönelik mahkûm zannetmelerinden kaynaklanan bir yaklaşımdan Hamas’ı böyle bir adım atmaya zorladıkları aşikâr. Önümüzdeki bir süreçte Hamas’ı İsrail’in istediği çözüme yaklaştırmak kabul edilemez bir yaklaşımdır. Müslümanların vicdanı bunu asla kabul etmez.

Hamas’ın bugüne kadar ortaya koymuş olduğu mücadelesini daha da güçlendirecek ve netice alacak bir pozisyonda desteklemek gerekir. Türkiye’nin bugün ortaya koymuş olduğu yaklaşım bu değildir. Yani bir nevi Kıbrıs sorunun çözümünde AK Parti hükümetinin çözümsüzlük çözüm değildir yaklaşımını Filistin’de de, Kudüs’te de ortaya koyması yani çözümsüzlük çözüm değildir, kötü çözüme razı olalım yaklaşımı doğru bir tutum değildir.

Tesnim Haber Ajansı: Türkiye, İran ilişkileri son dönemlerde bir takım siyasi söylemlerle nahoş bir durumda. Siz bölgenin geleceği açısından bu ilişkinin olması gereken noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hasan Bitmez: Bugüne kadar oluşan siyasi yaklaşımlardan ötürü özellikle Türkiye’nin Siyonizm’nin kuklası olan İsrail’e ve Amerika’ya karşı ortaya koymuş olduğu samimi yaklaşımların İran’a göstermesi durumunda İran’ın da bunun karşılığında atılması gereken adımları atması durumunda ben sadece Türkiye-İran ilişkilerinin değil, bölge sorunlarının da çözüme kavuşacağını hep birlikte göreceğiz. 

Tesnim Haber Ajansı: Türkiye, İran ve Mısır’ın birlikte hareket etmesini siz sürekli altını çiziyorsunuz neden?

Hasan Bitmiez: Bu ülkeler stratejik olarak devlet geleneği olan bölgenin en güçlü ülkeleri. Bu üçlü gerek Suriye sorununu, gerekse İslam coğrafyasının herhangi bir yerinde ortaya çıkacak problemlerin çözümü hususunda bu üç ülkenin birlikte atacağı adımlar çözüm için olumlu neticeler verecektir.

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler