Arabistan ABD Ve İsrail’in Yeşil Işık Yakması Durumunda Lübnan’a Saldırabilir


Arabistan ABD Ve İsrail’in Yeşil Işık Yakması Durumunda Lübnan’a Saldırabilir

Arabistan'ın Lübnan'da korku ve endişe ortamı oluşturma çabalarını sürerken, Hizbullah Arabistan'ın Lübnan'daki maceracılığını askeri müdahale noktasına taşımasının uzak bir ihtimal olmadığını düşünüyor.

Tesnim Haber Ajansı - Hizbullah; Arabistan'ın Amerika ve İsrail'i Hizbullah'a ait noktaları hedef alma konusunda ikna etme çabalarıyla birlikte, Arabistan'ın bu macera arayışında Lübnan'a askeri müdahale yapacak kadar ileri gidebileceği kanaatinde.

Arabistan Lübnan'a karşı şiddet uygulamalarını artırmaya çalışıyor

Anlaşılan o ki Arabistan'daki sorun sadece Sait Hariri'nin tutuklanmasıyla özetlenemez, oradaki asıl sorun Arabistan'ın Lübnan aleyhine şiddeti artırma çabalarının yeni bir boyuta ulaşmış olmasıdır. Fransız Cumhurbaşkanı bu durumu Riyad ve Abu Dabi'deki görüşmeleri sırasında öğrendikten hemen sonra zaman kaybetmeden görüşmelerindeki ortamı Beyrut'ta bulunan Fransa büyükelçisi aracılığıyla Lübnanlı yetkililere bildirdi.

Nitekim Beyrut'taki Batılı bir diplomatik kaynak da yaptığı açıklamada; Arabistan'ın Lübnan'a yönelik saldırı tehditlerinin önemsiz olduğunu belirtmişti.  

Bu arada şunu söylemek gerekir ki, her ne kadar Lübnan'a karşı saldırı endişesi Sait Hariri'nin Arabistan'a çağrılması ve sonrasında istifa etmesiyle başlamış olsa da ancak olayların gidişatı iki gün önce hız kazandı ve Arabistan'ın Lübnan'daki müttefiklerinden Lübnan ve Suriye'de Hizbullah'a ait noktalara beklenmedik bir saldırı yapılacağı dedikoduları duyulmaya başladı.

Hizbullah, Arabistan'ın Amerika ve İsrail'in işbirliğine yeşil ışık yakmasıyla askeri maceraya atılmasını uzak bir ihtimal olarak görmüyor

Hizbullah her ne kadar Arabistan tarafından böyle bir saldırı yapılmasına yönelik belirtileri göremese de ancak Arabistan'ın Amerika ve İsrail'in yeşil ışık yakmasıyla askeri bir müdahale yapma macerasına atılmasını uzak bir ihtimal olarak görmüyor.

Hizbullah'ın Lübnan hükumetinin Hariri'nin istifası konusundaki resmi tutumuna bağlılığı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah yaptığı son konuşmada bu konuya işaret etti ve bu arada Hizbullah Lübnan'ın Sait Hariri'nin istifası konusundaki resmi tutumuna bağlılığını sürdürüyor ve Hariri ile olan anlaşmazlık ile onun Arabistan'da tutuklanması arasında fark olduğuna inanıyor. 

Bazı bilgi kaynaklarından alınan bilgilere göre, Hizbullah bu ülkelerden gelebilecek her türlü saldırıya karşı hazırlıklıdır ve yapılacak her türlü müdahaleyi şu şekilde değerlendirecektir; bu saldırıların kaynağı Amerika ve İsrail'dir ancak Hizbullah'ın vereceği cevap konusunda değerlendirme yapılmamalı ve bu, harekete bırakılmalıdır.

Öte yandan Arabistan'ın Hizbullah'a yönelik tehditleri konusunda şu noktalara işaret edilebilir:

Birincisi: Suudiler İsrail'i, Suriye'nin güneyinde, Kalemun'da ve Lübnan ortak sınırlarında Hizbullah'a ait noktalara saldırı yapma konusunda ikna etmeye çalışıyor ve bu saldırının Hizbullah'ın Lübnan'ın içinde bulunan merkezlerini de kapsamasını istiyor.

Suudiler şuan Lübnan'daki bu savaşa katıldıklarını ilan ettiler ve Yemen topraklarından Arabistan'a yapılan saldırının sorumlusunun Hizbullah olduğunu belirterek Lübnan'a yapılacak saldırıyı bunun bir misillemesi olarak göstermeye çalışıyorlar.

İkincisi: Lübnan'daki Filistin ordugâhlarına manevra yapmak. Bu konu Filistin Özerk Teşkilatı lideri Mahmut Abbas'ın Riyad'a yaptığı ziyarette iyiden iyiye görünür hale geldi çünkü BAE ve Arabistan Filistin'de ve Filistin dışında Hamas ile kurulacak her türlü koalisyona karşı olduklarını Mahmut Abbas'a ilettiler.

Üçüncüsü: Suudi Arabistan'ın güvenlik ve istihbarat birimleriyle bağlantılı bazı kişiler Suriyeli sığınmacıların Hizbullah aleyhine başlatılacak bir intifadaya katılmalarını sağlamak amacıyla onlara ait kamplarda etkin olan kişilerle işbirliği yapmaktadırlar.

Dördüncüsü: Lübnan'dan İran'ın kavmiyetçi anlayışıyla mücadele adı altında siyasi ve toplumsal bir hareket başlatmak. Son 24 saat içinde gerçekleşen görüşmeler şunu gösterdi ki Lübnanlı güçlerin bu konuda ciddi endişeleri bulunmaktadır ve tam bir çöküşe doğru gittiklerini düşünmektedirler ve komutanları da Lübnan Ordusunun yenilmesinden korkmaktadır.

Bu arada Arabistan'ın Körfez işlerinden sorumlu bakanı ya da bir başka ifadeyle Lübnan'a karşı savaşın bakanı Samir el-Sabhan geçtiğimiz gün twitter sayfasında şu paylaşımda bulundu: Durum normale dönene kadar atılan adımlar ve gidişat daha da şiddetlenecektir.

El-Sabhan bu tutumunu Amerika'da iken ilan etti çünkü o, Amerikan kongresi, Amerikan medyası ve araştırma merkezleriyle ve hükumet yetkilileri ile görüşerek onları Hizbullah'a karşı savaş açmanın şu anki koşullarda en iyi adım olduğu konusunda ikna etmeye çalıştı.

Batının Lübnan'daki mevcut durum nedeniyle duyduğu endişe

Ancak diplomatik anlamda görünen o ki Batı başkentleri Lübnan'ın istikrarın devamı konusunda endişe duyuyor. Öyle ki Beyrut'taki Batılı birçok büyükelçilik ülkedeki mevcut durum nedeniyle korku ve endişe duyduklarını açıkladılar, Avrupa ülkeleri istihbarat servislerinin temsilcilerinin çoğu kendi ülkelerine döndüler ve hatta bazıları kendi vatandaşlarını Lübnan'a gitmemeleri konusunda uyardı.

Arabistan'ın Lübnan'daki vatandaşlarına yönelik tehdidi

Buna karşın Arabistan, Lübnan'da kalmayı tercih eden Suudi vatandaşlarını cezalandırılacağını duyurarak Lübnan'daki bazı vatandaşlarına Lübnan bankalarındaki toplam rezervin 2.1'lik kısmını oluşturan malvarlıklarını almaları konusunda baskı uygulamaktadır.

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler