İsrail'in İran'ı Rusya Üzerinden Kontrol Çabaları


İsrail'in İran'ı Rusya Üzerinden Kontrol Çabaları

Yapılan yeni araştırma ve incelemeler, Siyonist rejimin mevcut çetrefil koşullarda Moskova'nın politikaları üzerinde etkili olmak için yeni yönteme başvurduğunu gösteriyor.

Tasnim Haber Ajansı- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Siyonist Rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu 29 ocak 2018'te bir araya geldiler. Bu görüşmede ve ziyaret kapsamındaki diğer programlar, Netanyahu'nun bu seferki Moskova ziyaretini diğer ziyaretlerinden farklı kılan noktaları içeriyor.

Netanyahu, 2014 yılından beri her daim, Moskova yetkilileriyle görüşmeye çalışmış ve sonraki yıllarda ziyaret ajandaları daha önemli ve çeşitli hal almıştır.

Suriye krizi başladıktan sonra, İran ve bölgedeki bazı Arap ülkelerinin krizle meşgul olmasından dolayı çok mutlu oldu. Bu durum, İran ve Ortadoğu'daki bazı ülkelerin askeri gücünü zayıflatabilirdi.

Ancak Batı Asya'da terörizmin artması ve Orta Asya ve Kafkasya bölgesinin güvenliğini tehlikeye sokabileceği ve Rusya sınırlarına kadar sıçrayacağı tehdidinin farkında olarak, askeri varlığını gerektiriyordu.

Moskova ve Tel-Aviv, ikili münasebetlerinde denge eksenli politika takip ettiklerine göre, Rusya'nın Suriye krizine dahil olması bu rejim için hoş giden bir gelişme olmadı.

Ancak bölgedeki gelişmelerin gidişatı, İran'ın artan etkinlik ve varlığı, ardından nükleer anlaşmanın imzalanması ve Moskova'nın bu anlaşmanın uygulanmasını desteklemesi, İsrail için şartları çetrefilleştirdi. Bu gelişmeler, ABD'deki seçim sonuçlarıyla birlikte, İsrail için olumsuz bir sonuç doğurdu ve o da ABD'nin Ortadoğu'da yaşanan krizlerdeki askeri varlığının hafiflemesi veya düzensiz hale gelmesiydi.

Bu senelerde Netanyahu, Rus yetkilileriyle görüşerek, Moskova'yı İran karşısındaki bazı olumsuz tepkiler veya girişimlerden vazgeçirmeye çalıştı. Netanyahu'nun Putin ve diğer Kremlin yetkilileriyle yaptığı görüşmelerdeki sözlerinden esas amacın Rusya'yı İran'dan uzaklaştırmak olduğu anlaşılıyordu.

Ancak Netanyahu ile Putin'ın 29 Ocak 2018'deki görüşmesinde diğer görüşmelerle ortak noktalara sahip olmasına rağmen, İsrail'in yeni çabası ve tutumunda genel anlamda bazı farklılıklar görülüyordu.

Bu görüşmeden önce, İsrail Kanal 2 Televizyonu da, görüşmelerin ana gündeminin İran'ın nükleer anlaşması ve nükleer programı ve de Suriye ile ilgili gelişmelere olduğunu duyurmuştu. Neredeyse tüm medya ve uzmanlar, bu ziyaretten amacın İran'ın bölgedeki varlığını engellemek, gelişmelerin gidişatı ve benzer konuların İsrail tarafından Rusya'yı İran'dan uzaklaştırma yönetimine odaklanmak suretiyle olduğunu söylüyorlardı.

Siyonist Rejim Başbakanı, Moskova'ya gitmeden önce yaptığı açıklamada, Putin ile İran'ın Lübnan'ı büyük bir füze sitesi haline getirmek amacıyla yürüttüğü çabalarını durdurmayı müzakere edeceğini söyledi. Netanyahu ayrıca, İran'ın Suriye'deki askeri varlığı ve Lübnan'da nokta vuruşu yapan füzelerin üretimi için çabalarının illegal olduğunu Rusya Devlet Başkanlığı'yla görüşeceğini kaydetti.

Putin ile Netanyahu arasındaki müzakerelerde de bu konular ele alındı, tüm sözler, Netanyahu'nun Rusya'nın bazı girişimlerine karşı sitemi çerçevesinde özetlenebilir. Bu görüşme etkisi açıdan diğer görüşmelerle hiçbir farkı olmadı.

Netanyahu'nun son bir haftaki açıklamaları, ilk bakışta içerik olarak, İran ile ilgili sözlerinden hiçbir farkı yok. Ancak belgelerde ve açıklamalar ötesinde Tel-Aviv'in stratejisinde gizli değişikliğin olduğu işaretleri ortaya çıkmıştır. Bu hususu, İsrail'in pratik girişimleri arasında aramak gerekiyor ki bu rejimin 2015 tarihli nükleer anlaşmanın gözden geçirilmesi için çabaları, onun içinde saklı duruyor.

İsrail'in askeri güçleri stratejisi ile ilgili yayınlanan belgede,  Suriye ve Hizbullah üzerinden İran liderliğindeki Şii tehdidine işaret edilmiştir. Ancak bunun kayda değer bölümü, diğer ülkelerle ile ilişkiler hakkındadır ki onu işbirliği ve çatışma bölgeleri olarak ikiye bölüyor. Burada, çatışma bölgeleri, sahte İsrail rejiminin düşmanlarının ta kendisidir ve çatışma ciddi bir münakaşa veya krizin olduğu anlamına gelmemektedir. İşbirliği bölgeleri de, en azından İsrail ile düşmanlığı olmayan ülkelerdir; bu nedenle strateji, işbirliği bölgelerle yoğun işbirliği yapmak suretiyle çatışma bölgelerini kontrol altına almak şeklindedir.

Böylece, Siyonist rejimin başka ülkeler üzerinden İran ile mücadele etmek için yeni yöntemi, o ülkeleri İran'dan uzaklaştırmak veya negatif yöntem değil, onlarla münasebetlerin kapasitesinden etkileyici olmak ve üçüncü ülkeler (çatışma bölgeleri) üzerinde ektin kontrol sağlamak için kullanılmasıdır.

Bu konu, özellikle Rusya'nın İran ile ilişkileri için geçerlidir.

Bu bağlamda Rus uzmanlardan Maksim Suçkov'un sözleri kayda değerdir. Suçkov yaptığı bir açıklamada; "İsrail, Rusya'nın ya İran'ın Suriye'de ve İsrail sınırları yakınındaki varlığını güçlendirme kararı üzerinde etkili olabilmesini ya da bölgede Tahran'ı caydıran bir güç olarak rol ifa etmesini temenni ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Ardından, "Tel-Aviv'in bu temennisi Moskova'nın Tahran üzerindeki gerçek etkinliğinden ziyade hayali etkinliğine dayalıdır." diye konuştu.

Rus uzmanın bu değerlendirmesi aslında, İsrail'in Rusya'yı ikna etmek için yeni yöntemine ve o da Tahran'ın politikaları üzerinde sınırlı da olsa etkili olmasına işaret ediyor.

İsrail'in Rusya'yı nükleer anlaşmayı gözden geçirmek için ikna etme çabaları da, İsrail'in yeni yöntemi çerçevesinde yer alıyor.

Rusya ve Siyasi Çözümün Zorlukları

Şimdiki kritik aşamada, Suriye Ulusal Diyalog Kongresi ve minimum seviyede huzur veya bazı ülkeler ve İsrail rejiminin siyasi çözüm sürecinin tamamlanması için girişimlerinin sınırlandırılması zarureti gibi siyasi çabalar, Moskova'yı yeni ve zor bir duruma sokmuştur.

2018 yılında Suriye krizi ile ilgili Rusya'nın karşısındaki meseleler bu hususlar üzerinde etkilidir. Moskova'nın bölgedeki çabalarının sonuç vermesi için yeni münakaşa fay hatlarını kapatacak şekilde bir çerçeve hazırlaması gerekiyor. Bu nedenle, Moskova'nın İsrail ile koordinasyonunu arttırması zarureti, Kremlin yetkililerince Tel-Aviv'in gelişmelerin seyrinden öfkesini yatıştırabilir ve çabalarının bütünleşmesini sorunla karşı karşıya koymayabilir.

Bu nedenle, İsrail ikinci yönetimi kullanmak suretiyle mevcut koşullardan azami derece yararlanmaya ve taviz koparmaya çalışıyor.

Böylece Siyonist rejim, İran ile ilişkilerin Moskova için zarureti, ayrıca Rusya'nın Suriye'de durumun siyasi girişimlerden askeri operasyona geri dönmesini önleme çabasını dikkate alarak, Kremlin'den en fazla pozitif taviz koparmaya çalışıyor.

Tüm bu hususların gerçekleşmesi, Moskova'nın İran'ın bölgedeki varlığı ve stratejik işbirliği türüne gerçek bakışlarına bağlıdır. Bu işbirliğinin bileşenleri ilerleyen zamanda ne olacak veya hangi kalitede olacak? Bu sorular, Moskova'nın İsrail rejiminin yeni yöntemine karşı tavrını belirleyecek.

 

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler