2019'un Büyük Ortadoğu Savaşı


2019'un Büyük Ortadoğu Savaşı

2019’da yaşanması olası bir senaryo Büyük Ortadoğu Savaşı ve sonuçları.

Tesnim Haber Ajansı - İsrail'in kuzey sınırında yükselen gerginlik, İsrail ile Hizbullah arasında yaşanacak yeni bir çatışma ihtimalini doğurduğu gibi, İsrail ile İran arasında Suriye’de olası savaşa dair endişeler de uyandırıyor. Böylesi bir savaş, asıl katılımcılar ile sınırlı olmayıp, Şii güçleri ve Esad hükumetini de kapsayarak bölgenin birçok yerine uzanabilir. Bu gelişme ABD'nin çıkarlarını da etkileyebilir.

Bu gerginliğin iki esas öznesi var:

Hizbullah ve Suriye’nin İran’ın yardımlarıyla Lübnan ve Suriye’de İsrail’in hayati altyapısını bozabilecek donanımda, yüksek hassasiyetli füze üretim çalışmaları…

İran’ın Suriye’yi İsrail’e karşı askeri operasyonlar için kullanma ve bölgedeki gücünü göstereceği bir platform haline getirme çabaları.

Bununla birlikte İran, İsrail ve ABD ile sık sık karşı karşıya gelmesine neden olan, mevcut durumun devam etmesini istemeyen bir ajandayı uygularken, konvansiyonel savaştan ve kendi kuvvetlerine ağır kayıplar vermekten kaçınmaya çalıştığını gösterdi. Bunun yerine, vekâlet yöntemleriyle operasyon düzenlemeye ve ölümcül olmayan eylemlere dayanmayı sürdürdü. Yine de, zaman zaman tırmanma potansiyeli olan yüksek riskli faaliyetlere girmeye istekli oldu.

(Mesela: Suriye'deki İran kuvvetleri geçtiğimiz Şubat ayında patlayıcı yüklü bir İHA'yı İsrail hava sahasında vurdu, olay bir dizi çatışmaya yol açtı.)

İsrail aynı zamanda savaştan kaçınmak istiyor gibi görünüyor, ancak eylemleri, ortaya çıkan tehditlere karşı çıkmak için tırmanan şiddet riskini kabullendiğini gösteriyor. Nitekim 2013'ten bu yana Suriye'de Hizbullah'a yönelik silah sevkiyatları konusunda 130'dan fazla eylem gerçekleştirdi. 2017'nin sonlarından bu yana, Suriye’deki “savaşlar arasındaki hamlelerinde” daha geniş bir çatışmaya yol açmadan, Suriye'deki İran askeri tesislerini hedef almaya başladı.

Ama tüm bunlar, gerekçeler göz önünde bulundurularak analiz edilebilir. Yakın geçmişte yaşanan iki büyük Arap-İsrail çatışması (Lübnan 2006, Gazze 2014), istenmeyen gerginlik neticesinde yaşandı. İsrail, İran ve “direniş ekseni” arasında baş gösteren dinamikler üçüncü büyük bir “kaza”nın bir belirti gibi görülmesi gerektiği için dikkatli bir analizi hak etmektedir.

Birden Fazla Aktör Ve Farklı Cepheler

Yeni bir savaşın doğma olasılığı, daha önce görülmemiş bir karışıklığı doğuracak. Bu karışıklık potansiyeli İran'ın Suriye'de askeri bir altyapı kurması ve güçlerini İsrail sınırlarına yerleştirmesini sağlayan Suriye iç savaşının bir sonucudur. Savaş şimdi birden fazla cephede ve birbirinden uzak yerlerde, karada, havada ve denizde olacak. Hizbullah’ın yanı sıra, İran, Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan hatta Yemen'den gelen savaşçıların sahasında yaşanacak. Olası bir savaş geniş kapsamda İran ve Hizbullah için yeni askeri tecrübe ve seçenekleri meydana getirecek. İsrail askeri yeteneklerini de kendi sınırlarına çekecek.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, belki de bazı abartılarla birlikte, Haziran 2017'de yaptığı açıklamada, “Suriye veya Lübnan'a karşı İsrail savaşı başlatılırsa, savaşın Lübnan-İsrail ya da Suriye-İsrail savaşı olarak kalacağı bilinmemektedir. “Bu, Arap ve İslam dünyasının her yanından binlerce, hatta yüzbinlerce savaşçının katılabileceği bir savaşın yolunu açabilir” demişti.

Aynı şekilde, İran Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Ali Caferi de Kasım 2017'de yaşanacakların “Direniş cephesinin kaderi” olduğunu belirtmiş, “Direniş Cephesi iç içe geçmiş durumda ve omuz omuza duruyorlar. Eğer İsrail bir tarafa saldırırsa, cephenin diğer bileşeni ona yardımcı olacaktır” demişti.

Böyle bir savaşın, İran’ın Suriye’den İsrail’e karşı ya da İsrail’in Lübnan ve Suriye’deki hedeflerini vurması neticesinde başlaması mümkün. Örneğin füze üretim tesislerine karşı beklenmedik bir gerilim sonucu saldırı yapılmasıyla patlak verebilir. ABD ve İsrail tarafından İran’ın nükleer programına yönelik saldırının bir sonucu olarak da söz konusu savaş başlayabilir. Hatta Körfez ülkelerinden başlayıp İsrail sınırlarına ulaşan bir kızışmanın sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Bu, İran’ın hedef saptırma hareketlerinin bir sonucu olarak meydana gelebilir. (Saddam Hüseyin’in 1991’de ABD’nin Kuveyt’ten Irak güçlerini çıkarmayı hedefleyen askeri harekatını durdurmak için İsrail'e füzeleri fırlatmasına benzer bir hedef saptırma olayını İran yaşatabilir.)

Yeni bir kuzey savaşı, aşağıda sıralanan farklı senaryolara benzer şekillerde gelişebilir:

Lübnan Savaşı ve daha fazlası…

Lübnan'da İsrail ve Hizbullah arasındaki bir savaşa İranlılar, binlerce yabancı Şii savaşçı ve hatta Güney Lübnan’da sınırlı bir askeri güce sahip olan Hamas bile katılır. Bu durumda Suriye cephesi nispeten sessiz kalır. İsrail, savaşçıların Suriye’den Lübnan'ın içine doğru hareketliliğini engellemek için burada sınırlı bir şekilde hareket eder.

Suriye'de savaş…

İsrail ile İran güçleri, Şii güçler (Hizbullah savaşçıları dahil) ve belki de Suriye ordusuna bağlı unsurlar arasında yaşanacak savaş... Lübnan cephesi bu durumda nispeten sessiz kalır. Suriye'nin kara kuvvetlerinin savaşa dahil olması halinde Rusya da müvekkilini korumak için müdahale edebilir.

İki cephede savaş…

İki tarafın da operasyon sahası olarak gördüğü Lübnan ve Suriye'de İsrail ile İran birlikleri, Hizbullah, Şii güçler ve hatta Suriye ordusuna bağlı unsurların da katılımıyla yaşanacak bir savaş…

Bu senaryoların üçü de aşağıda sıralanacağı gibi ikincil cephelere tırmanma ya da yayılma potansiyeli ve ek aktörlerin katılımını gerektirmektedir:

Ek Cepheler...

Lübnan veya Suriye’de yaşanacak savaş Gazze’den İsrail’e yönelik saldırıların olmasının yanı sıra Batı Şeria’da karışıklıkların çıkmasına, İsrail’de terör saldırılarının gerçekleşmesine, Husiler tarafından Bab’ül Mandeb Boğazı'ndaki İsrail’in deniz trafiği gibi çıkarlarının hedef alınmasına yol açabilir. Veya İsrail Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik saldırılar düzenleyebilir. Irak’taki Şii milislerin İsrail’i hedef alan füze saldırıları düzenlemeleri, İsrail’in de karşılık vermesi söz konusu olabilir. Bu milislerden bazı gruplar, olasılıkların Irak'taki ABD personeline yönelik saldırıları tetikleyebileceği konusunda uyarılarda bulunmuştu.

İran’a karşı İsrail…

Suriye veya Lübnan'daki savaş sırasında İsrail, İran ve kendisine düşman koalisyonun merkezi ayağına karşı bir darbe vurmak ve böylece savaşın gidişatını etkilemek için saldırır. Alternatif olarak, İran, Suriye ve Lübnan’dan İsrail’e saldırılar düzenler. Suriye’de ağır kayıplar yaşamasının ardından kendi topraklarında da İsrail’e saldırı düzenler. Bu saldırılar askeri hedeflerle birlikte kritik altyapı hedeflerine hava veya füze saldırıları ile veya yıkıcı siber saldırıları biçiminde devam edebilir.

Bölge savaşı mı? Çatışmaların Suudi Arabistan'ı, belki de Birleşik Arap Emirlikleri'ni de içine alan bölgesel bir savaşa dönüşmesi düşük bir olasılık ama etkisi yüksek bir senaryo. İsrail, kritik altyapısına yönelik saldırılara, İran petrol endüstrisi ya da nükleer tesislerine yönelik hava saldırıları ya da siber saldırılarla, Körfez Arap ülkelerinin teşvik ve belki de lojistik yardımı ile yanıt verecektir. İran, İsrail'e karşı misilleme yaparak, Körfez'deki Arap petrol tesislerine yönelik füze saldırıları, sabotajlar veya siber saldırılar ile karşılık verecek ve yükselen tansiyon ABD'nin askeri müdahalelerine yol açacaktır.

Dikkat edilmesi gereken durumlar

İsrail açısından, sınırlarının kuzeyinde gerçekleşecek savaşı planlamak ve savaşmak, ilgili aktörlerin sayısı, çoklu cepheler, siber saldırıların da olduğu çoklu alanlar ile mücadele potansiyeli ve büyük güçlerin rolü ile ilgili belirsizlikler nedeniyle benzeri görülmemiş zorlukları beraberinde getirecektir. . Üstelik her iki tarafı ilgilendiren, hızla değişen askeri manevra alanı ve jeopolitik ortamı göz önünde bulundurmak gerekir. İran'ın yakın zamanda Suriye'ye yerleşmeye başlamasından dolayı, yaşanacak savaşın karakteri zamanlamadan büyük ölçüde etkilenecektir. 2019'daki savaş, 2025'teki savaştan çok farklı olabilir.

Tüm bu belirsizliklere rağmen, son deneyimler ve güncel eğilimler çeşitli genellemeler yapmamıza izin vermektedir. İsrail’in gelecekte yaşayacağı kuzey savaşı, önceki çatışmalardan çok daha geniş kapsamlı olacak. İsrail, düşmanlarının roket, füze gücü ve milis tehdidine karşı yoğun bir hava harekâtıyla işe başlayabilir, ancak bu tehdidin etkili bir şekilde ele alınması büyük ölçekli kara harekâtlarını da gerektirecektir. İsrail’in düşmanları yalnızca İsrail askeri tesislerine, nüfus merkezlerine ve kritik altyapılara roket ve füzeleri fırlatmakla yetinmeyecektir. İsrail’e sızmak, İsrail köylerini ve küçük askeri karakollarını ele geçirmek için kara kuvvetlerini kullanmaya çalışacaklardır. Ayrıca, geleneksel askeri operasyonları desteklemek için (örneğin, İsrail füze savunmasını bozmak için) ve belki de kritik altyapıya karşı stratejik etkilere ulaşmak için siber saldırılara yöneleceklerdir.

İsrail, Hizbullah ile geçmişte yaşadığı çatışmalarda örgütün askeri güçlerine, liderliğine, askeri uzmanlarına ve operasyonlarını kolaylaştıran Lübnan altyapısına odaklandı. Önümüzdeki süreçte yaşanacak İsrail’in kuzey savaşında, doğrudan tehditlere veya düşmanın güç merkezlerine ve kararlı etkinleştirme faktörlerine karşı eylemlere öncelik verilmesinin gerekli olup olmadığı ikilemi daha sıcak ve önemli olacaktır. Savaşın sona ermesini uygun şartlarda hızlandırmayı amaçlayabilecek olan güç merkezlerinin belirlenmesinde de önemli çabalar sarf edilmelidir.

Rusya Suriye'de önemli bir aktör, gelecekte yaşanacak savaşta da önemli bir faktör olabilir. Burada sorulması gereken şey; Rusya gelecekte yaşanacak savaşta taraf mı olacak? Yoksa…

Esad hükumetinin 2015 sonrası yaşanan iç savaşta kazanımlarını kaybetmesinin önüne geçmek için İsrail'in Suriye'deki rejim yanlısı güçleri vurma yeteneğini mi sınırlayacak?

Washington askeri olarak meşgul olma haline devam edecek mi? Yoksa İsrail füze savunma sistemini güçlendirmenin ötesinde daha aktif bir rol oynayacak, bunu İran'a karşı bir darbe vurma fırsatı olarak görecek ve böylece İran’ın bölgedeki nüfuzunu baltalama amacını ileriye mi taşıyacak?

Olayların gelişimine bağlı olarak, İsrail rahatsız edici bir olasılıkla karşı karşıya kalabilir: Rusya’nın belirleyici gücünü kullanmaya yönelik çabaları, ABD’nin tuttuğu rezervler ve büyük güçlerin etkisiz diplomasi çabaları İsrail'in tam olarak askeri hedeflerine ulaşmasını engelleyebilir. Bu, 1973’ün Ekim ayındaki savaştan farklı olmayan durumla uzun bir savaşı, belki de İsrail'in amaçlarını yerine getirmeden sona eren bir savaşı doğurabilir.

Karmaşıklıkların yarattığı zorluklar

İsrail’in kuzeyinde yaşanacak savaş yeni operasyonel kavramlarla birlikte İsrail'in savaş tarzını yeniden düşünmesini gerektirecektir. Özellikle de düşmanına yönelik yenilgi mekanizmaları hakkında yeni askeri kararları alma ve uygulamayı gerektirecektir.

İsrailli askeri planlamacılar için büyük bir zorluk söz konusu… Çok sayıdaki cephede faaliyet gösteren, tanımlanmış tek ağırlık merkezi olmayan ve çok sayıda aktörden oluşan karmaşık bir tehditle uğraşıyorlar. Buna ek olarak, İsrail askeri plancılarının bu karmaşık operasyonel ortamla uğraşırken göz önünde bulundurmaları gereken pek çok başka faktör de olacaktır:

Hedefler, Yollar ve Araçlar… İsrail’in savaş hedefleri muhtemelen savaşın nasıl başladığına ve jeopolitik bağlamına göre şekillenecek.

İsrail düşman kuvvetlerini yenmeyi ve onları demoralize etmeyi mi hedefliyor?

Yoksa direniş ekseninin uyumunu bozmayı mı?

Veya düşmanının itibar ettiği “direniş ekseni doktrini”nin güvenilirliğine darbe indirmeyi mi?

Suriye ve İran’ı istikrarsızlaştırmayı mı?

Ya da sadece caydırıcılığını gösterip uzun bir sessizlik dönemi meydana getirmeyi mi?

Bu hedeflerden kaç tanesine ulaşılabilir?

İsrail, Hizbullah ve Nasrallah'a mı odaklanmalı?

Yoksa Hizbullah’ın faaliyetlerini kolaylaştıran Lübnan altyapısına da mı?

İran ve Devrim Muhafızları Komutanı Süleymaniye mi odaklanmalı?

Yoksa Şii güçlere mi?

Veya Esad yönetimine mi?

Düşmanın alan gücünü, askeri altyapısını, liderliğini ve manevi motivasyonu / moralini hedeflemek için nasıl odaklanmalı ve İsrail bu çabalara öncelik vermek için nasıl adım atmalıdır?

Son olarak, İsrail'in caydırıcılığını yeniden canlandırmaya yönelik zorunluluğu, gerginliği çabuk çözmesi, gereksiz çatışmalardan kaçınma arzusu, Silahlı çatışma yasası altındaki yükümlülüklerini yerine getirme isteği ve düşmanlarıyla savaşında ağır hasar vermek için pek çok durumda sivillerin de zarar görme durumu gibi soru işaretlerini görmesi gerekiyor.

Zafer görüntüleri...

İsrail'in düşmanlarından daha çok başarı şansı var. Eğer direniş ekseni, ele geçirilen İsrail askeri bölgeleri ya da köylerinde (daha sonra kurtarılmış olsalar bile) dalgalanan bayraklarının görüntülerini kendi medyaları aracılığıyla yayınlayabilirse, İsrail'in hayati altyapısını vurup savaşın son gününde İsrail'e karşı roket fırlatmaya devam etseler bile zaferlerini ilan edeceklerdir.

Bununla birlikte, Lübnan, Suriye ve hatta İran'daki önemli savaş kayıpları ve yaygın tahribat karşısında varsayılan başarıların parlaklığını korumak direniş ekseni için pek mümkün olmayabilir.

Operasyonların kapsamı…

İsrail, kuvvetlerini bölmeyi götürecek çok yönlü savaşlardan daima kaçınmaya çalıştı. Önemli olup bilinmeyen ise, Hizbullah’ın ya da İran’ın İsrail’le bir çatışmayı sınırlandırmaya ya da genişletmeye çalışıp çalışmayacağıdır. Hizbullah, Lübnan'da askeri varlığını korumak, ülkenin altyapısında yaygın bir tahribattan kaçınmak ve siyasi bir tepkiyi önlemek için Lübnan'da çatışmaktan kaçınır mı? Suriye kuvvetleri böyle bir savaşa aktif olarak katılır mı?

İran, Kızıldeniz’de İsrail’e saldıracak şekilde Husileri cesaretlendirir mi veya Husiler bunu sormadan yapar mı?

Hizbullah ve İran, olası savaşın başlangıcından itibaren İsrail çıkarlarına karşı terörist saldırıları başlatır mı yoksa daha az riskli, düşük yoğunluklu ve dünya çapında İsrail çıkarlarını hedef alan bir metot mu benimserler?

İsrail gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek ve caydırıcılığını göstermek için savaşı Lübnan'a ya da İran'a getirme tehdidinde bulunabilir mi?

Hizbullah ikilemi…

Hizbullah'ın Lübnan'da İsrail savunmasını etkilemek için yeterli olan 100.000'den fazla roket ve füzesi var. Bu füzelerin çoğu hassas değil. İran'ın da İsrail'e ulaşamasa bile binlerce füzesi var.

Yedi yıl süren iç savaştan sonra, Suriye'nin nispeten daha az füzesi var ama bu yeteneğini yeniden inşa etmeye çalışıyor. Hizbullah’ın Lübnan’daki roket ve füze gücü İsrail’e karşı gerçek anlamda stratejik etkilere ulaşmanın anahtarıdır ve son on yıllık temel varsayım, İsrail’in kuzeyindeki olası savaşta Hizbullah’ın ana katılımcı olacağıdır.

Fakat durum böyle olmayabilir, çünkü yaşanacaklar İsrail büyük hava saldırıları ve kara operasyonlarına davetiye çıkarıp Lübnan'da yaygın bir tahribata yol açabilir. Bu sonuçta Hizbullah'ın kaçınmak isteyeceği bir sonuç… Hizbullah’ın ikilemi, Lübnan'ı tahrip etmeden veya stratejik varlığını tehlikeye atmadan roket ve füze gücünün potansiyelinden nasıl faydalanılabilir? Çünkü onun atacağı adımlar İsrail’in Lübnan’a yönelik tahribine yol açacaktır. Bu nedenle Hizbullah (İran’ın yardımıyla) Golan’da savaşmak için Suriyeli ve Iraklı güçlerden oluşacak kendi vekillerini oluşturuyor. Ve bu yüzden İsrail’in bu çabaların bir kısmını bozmaya çalışıyor.

Mobilizasyon Potansiyeli…

İran’ın özel kuvvetlerinin yalnızca bir kısmı Suriye’de. (belki de eğitim aldığını iddia ettiği yaklaşık 200.000 yabancı savaşçının 10,000 ila 20,000’i.) İsrail ile beklenmedik bir savaş durumunda, İran'ın Suriye dışında mevcut milis güçlerini konuşlandırması haftalar sürebilir ve İsrail kuşkusuz cepheye doğru yol alır.

Yıpranma ve göreceli olarak düşük eğitim nedeniyle, bu güçler reklam olmayabilir.

Direniş üyeleri eksenini aşmış durumda (örneğin 2006'da İsrail’e karşı Hizbullah, 2018’de Suriye’de İsrail’e karşı İran) ve İsrail'i bir başka bir yıkıcı savaşa sürüklemeye çalışıyorlar.

Bu, direniş ekseninin savaş sonrası askeri seçeneklerini daraltabilir, Suriye'deki rejim yanlısı güçlerin son kazanılan askeri kazanımlarını açığa çıkarabilir ve Lübnan’ı ve hatta İran’ı istikrarsızlaştırabilir. Washington, Rusya'yı savaş dönemindeki direniş partnerini sınırlamak için bu tür sonuçların hayaletini kullanmalıdır.

Tepkiler

İsrail’in kuzey cephesinde yaşanacak olası savaş, ister Lübnan’da ister Suriye’de başlasın, 2006 Lübnan Savaşı’nın daha kapsamlı ve yıkıcı bir tekrarı olacaktır. O günden bu yana yaşanan gelişmeler, böyle bir savaşın daha fazla aktörlerle, daha büyük operasyonlarla, şiddetin daha da yükselmesiyle, savaşın sona ermesi için benzeri görülmemiş zorlukların olacağına ve bölgesel bir çatışmanın olasılığına işaret etmektedir.

Ortaya çıkan fiili durum karmaşası, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail için savaşa dair kırmızı ekip oluşturma, ortak planlamalar yapma ve savaşın etkilerini ayrıntılı analiz etmeyi gerektiriyor. İsrail operasyonel tecrübelerini geliştirerek önceliklerini doğru belirlemeli ve düşmanlarının ağırlık merkezlerini belirleyerek hedef alması gerekmektedir. Aynı zamanda yıkıcı bir bölgesel savaşın baş gösterip istikrarı bozucu çatışmaya dönüşmemesi için ABD’nin aktif diplomatik çabalarına ihtiyaç vardır.

Yukarıdaki değerlendirme, ABD ve İsrail'in, savaş durumunda İran ve onun direniş ekseni ile ilgili ortak çıkarları ile tutarlı bir sonuca ulaşma ihtimallerini arttırmak için operasyonel ortamı şekillendirebilmesinin birkaç yolunu göstermektedir.

İran genellikle geleneksel savaş türlerinden kaçınmaya ya da bu tür durumlarda caydırmaya çalışır ama rejime ve ülkeye yönelik tehditlere duyarlıdır. Bu durumda, ABD ve İsrail’in karar alıcıları, İran’ın hayati öneme sahip ekonomik çıkarlarını tehlikeye atabilecek caydırıcı bir rol oynayabilirler. Öncelikle böyle bir çatışmaya yol açabilecek eylemlerden ve bunun İran’a yayılmasından kaçınmak için olası bir kuzey savaşında doğacak gerilim potansiyelini kullanmalılar. Petrol altyapısının vurulması veya Suriye'deki Esad yönetiminin istikrarını hedef alınması söz konusu olabilir.

İsrail’in Suriye’de yürüttüğü savaşa destek…

İsrail’in Suriye’de girişimleri İran’ın buradaki askeri yapısını aksatmaya ve dağıtmaya yönelikti. Bu çatışmaları daha da alevlendirdi.

İsrail’in bu tür çabaları gelecekte yaşanacak bir savaşta İsrail için ortaya çıkan zararın miktarını azaltabilir. ABD hükümeti İsrail’in bu çabalarını desteklemeli ve Rusya ile İsrail arasında diplomatik rol oynayarak İsrail’in askeri hareket özgürlüğünü korumak için destek sunmalı. Aynı zamanda Rusya'ya Suriye'deki yaşanacak olası savaşın, Suriyeli isyancı grupların Esad yönetimine karşı mücadelelerini sürdürmeye teşvik edici bir rolü olacağını ve Moskova'nın Suriye’deki askeri başarılarını tehlikeye atabileceğini de sessizce belirtmelidir.

Hizbullah'ın dışarıda kalması…

Roket ve füze cephaneliği ve kara kuvvetlerinin büyüklüğü nedeniyle, Hizbullah kuvvetlerinin büyük bir kısmının İsrail’in kuzey savaşından uzak tutmayı başarmak ve böylesi bir savaşın Lübnan'a yayılmasını engellemek, savaşın zararlarını azaltabileceği gibi büyük bölgesel bir savaşın önüne de geçebilir.

ABD Kuvvetlerinin Suriye’deki varlığını sürdürmesi...

Suriye'nin kuzeydoğusundaki küçük bile olsa ABD askeri birliğinin varlığı, İran yanlısı güçlerin savaş sırasında İsrail ile bu bölgelerden ön cepheye geçmesini engelleyebilecek ve hareketlerini Suriye'nin güneydoğusundaki birkaç bölgeyle sınırlandırabilecektir. Bu İsrail’in pozisyonunu daha da güçlendirecektir. Bunun için ve başka nedenlerden ötürü, ABD ordusu Suriye’nin kuzeydoğusundaki varlığını sürdürmelidir.

Arap-İsrail İşbirliğinin arttırılması...

İsrail ile İran ve ona bağlı direniş ekseni arasındaki savaş olasılığı, çeşitli Arap devletlerinin İsrail’le ortak bir savaş yürütmek için gizli katkılarıyla ilgili soruları gündeme getiriyor. Washington, İsrail ile bu devletler arasındaki sessiz askeri koordinasyonu ve işbirliğini teşvik etmeli ki bu da İran'a ve onun vekillerine savaş planlaması ve savaş manevralarını büyük ölçüde zorlaştırabilir.

Savaşın bitişi...

İsrail’in kuzey cephe savaşında yer alan farklı çıkarlara sahip aktörlerin çokluğu, Arap-İsrail ilişkilerini eskisinden daha da karmaşık hale getirecek. Soğuk Savaş'tan sonra, büyük güçler artık müvekkillerinin mağlubiyetini önlemek veya süper güç çatışmasından kaçınmak için müdahale etmeye ihtiyaç duymadılar. Bununla birlikte Rusya Suriye'ye geri döndü. Rusya İsrail'in yanında mı yoksa Suriye’de aynı safta olduğu direniş ekseni tarafında mı duracağına karar verebilir ya da vermeyebilir. Rus davranışları, pratikte biraz belirsiz olsa bile, bir sonraki savaşın uzun süreceğini garanti edebilir. ABD ve İsrail diplomatik yollarla, bir sonraki savaş sırasında yapıcı bir rol oynamasını ve savaşı sona erdirme çabalarını devam ettirmesi için Rusya ile sürdürülebilir bir anlayışa varmalıdır. Rusya buna güç yetirmeyebilir veya hazır olmayabilir. Ama sorumlulukların yerine getirilmesi için olanakların keşfedilmesi gerekiyor.

Tüm bu gerçekler, İsrail'i uygulanabilir yeni operasyonel düşüncelere zorladığı gibi, yeni “savaş yolları” ve inandırıcı yenilgi mekanizmaları geliştirmesi ihtiyacını daha da vurguluyor. Böylece gelecekteki savaşları kendi şartlarına göre kararlaştırabilir ve feshedebilir. Ve ABD’nin bölgede varlığını sürdürüp savaşmaya devam etmesi, savaşın hedeflerine ulaşmak için İsrail’in eylem özgürlüğüne sahip olmasını kolaylaştıracak ve İran’ın bölgedeki politikasına karşı ABD’nin elini güçlendirecektir.

Nadav Ben Hour - Michael Eisenstadt

Kaynak: The American Interest

Tercüme Kaynağı: https://www.washingtoninstitute.org/ar/policy-analysis/view/the-great-middle-eastern-war-of-2019#.W38lhUS7N1I.twitter

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler