Hamas: Gazze'deki toplu mezarlar Siyonist vahşetin boyutlarını gözler önüne seriyor

Tesnim Haber Ajansı - Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), Gazze Şeridi'ndeki hastanelerde yeni toplu mezarların bulunmasına tepki olarak bir açıklama yayınlayarak Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerde şu ana kadar 7 toplu mezar bulunduğunu duyurduğunu ve sonuncu toplu mezarın Gazze Şifa Hastanesi'nde bulunduğunu vurguladı.

Bunların, Siyonist suç ordusunun sivillere ve Gazze'deki tıp ve sağlık sektörüne yönelik sistematik saldırısında uyguladığı vahşetin boyutunun yeni bir kanıtı olduğunu belirten Hamas şunu vurguladı: İşgalcilerin bu barbarca cinayetlerle asıl hedefi, Filistin halkını yerinden ederek Gazze Şeridi'ndeki yaşam belirtilerini tamamen yok etmektir.

Bu açıklamanın devamında, sağlık ekiplerinin şimdiye kadar 520 şehidin naaşını çıkardığı Gazze hastanelerinde sürekli toplu mezarların bulunmasına ilişkin olarak uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler'in bu durumu durdurmak için gerekli tüm tedbirleri almasını gerektirdiği belirttirilerek işgal rejiminin Filistin halkına yönelik acımasız saldırganlığının insan hayal gücünün ötesinde ihlaller olduğu vurgulandı.

Hamas ayrıca uluslararası insan hakları örgütleri ve ilgili tüm kurumlardan Siyonist rejimin Gazze halkına karşı işlediği suçları belgelemelerini ve Siyonist katil liderlerinin masum insanlara karşı düzenlediği vahşi saldırılarından dolayı yargılanması için Uluslararası Adalet Divanı'na ve diğer yetkili mahkemelere sunmalarını istedi.

Hamas'ın bu açıklamasında, dün Gazze Şeridi'ndeki sağlık ekiplerinin Şifa Hastanesi'nde bulduğu, açılımı devam eden üçüncü toplu mezarda şu ana kadar 49 şehidin cenazesinin çıkarıldığını ve mezarın açılması çalışmaları devam ederken, onlarca şehit edilmiş Filistinlinin bedeninin daha işgalci ordu askerleri tarafından bu toplu mezara atıldığının tahmin edildiğini belirtti.

İşgalci rejim askerleri tarafından Filistinli şehitlerin naaşlarını saklamak için Gazze'deki hastanelerde oluşturulan toplu mezarların ilkinin bulmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçmişken Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü şunları belirtti: Mezarların ve içlerinde saklanan cesetlerin kesin sayısı hâlâ bilinmiyor ve bu konuyu araştırmak için bağımsız bir uluslararası soruşturma komitesinin kurulması da dahil olmak üzere acil uluslararası eyleme ihtiyacımız var. Görünen o ki bu mezarlarda keyfi ve hukuk dışı infazlara maruz kalan binlerce sivilin naaşı bulunuyor.

Söz konusu kuruluş ekiplerin, toplu mezarlara gömülen kurbanların cesetlerini incelediğini ve çoğunun öldüklerinde kelepçeli olduğunun tespit edildiğini belirtti. Ayrıca kanıtlar, şehit edilen bu insanların çoğunun yaralı ve hasta olduğunu gösteriyor. Vücutları tamamen çürümüş, bazı cesetler ise parçalanmış durumda.

Bu cesetler İsrail ordusunun buldozerleri altında ezilen sivillere ait ve görülen manzaralar oldukça korkunç.

Gazze hastanelerindeki toplu mezarları incelemek üzere ekiplerini gönderen insan hakları kaynakları, bu mezarlara defnedilen çok sayıda şehidin işgal güçleri tarafından bilinçli olarak hedef alındığı sonucuna vardı.

 Bu şehitlerin birçoğunun cenazeleri bulunamasın diye parçalanıp çöp poşetlerine konurken, bazı cesetlerde yapılan incelemede işgalcilerin ceset parçalarını çaldığı ortaya çıktı.

Ancak insan hakları ekiplerinin Filistinli şehitlerin cesetlerini incelerken gözlemlediği en korkunç şeylerden biri de bu cesetlerin kömürleşmiş ve erimiş vaziyette olması. Bu durum, işgalci ordunun uluslararası alanda yasaklanmış silahlar kullandığını gösteriyor.

Bu bağlamda Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü şunları vurguladı: İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde yasaklı silahlar kullanması, kurbanların cesetlerinin çürümesine ve erimesine neden oluyor. İsrail ordusunun Gazze halkını öldürmek için hangi silahları kullandığının belirlenmesi için silah alanında uzman kişilerin yer aldığı uluslararası bir soruşturma komitesinin kurulmasını talep ediyoruz.  Kanıtlar, İsrail'in Gazze'yi hedef almak için yoğun ısı üreten bombalar kullandığını ve kurbanların cesetlerinin çürüyüp erimesine neden olduğunu gösteriyor.

Gazze'deki ekipler, tesis yetersizliği nedeniyle çok sayıda kayıp kişinin bulunmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek şunları vurguladılar: 'Siyonist düşmanın Gazze Şeridi'ni işgalinin ilk haftasından itibaren, işgalin güçlü ve yasaklı patlayıcılar kullandığına dair pek çok kanıt mevcuttu. Bu bombalar insan vücudunun erimesine ve çürümesine neden oluyor ve bu da kayıp kişilerin çoğunun kimliğinin tanınmaz hale gelmesine neden oluyor. Ayrıca birçok ceset tamamen erimiş ve yok edilmiş, bu da uluslararası araştırma komitelerinin duruma müdahil olmasını gerektiriyor.'