Ehrar-ı Şam Esad’ı Devirmenin İmkânsız Olduğunu Anladı/ İran’ın Suriye Krizinin Çözümündeki Rolü İnkâr Edilemez

Tesnim Haber Ajansı - Suriye’de Ehrar-ı Şam olarak adlandırılan terör örgütü, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ı devirmek için askeri seçeneği tercih etmişti ama şimdi bu seçeneğin yanlış olduğunu anlayarak bakış açısını ve siyasi ilkelerini yeniden gözden geçiriyor.

Konuyla ilgili olarak bu örgütün bazı liderleri Beşşar Esad’ı devirmenin imkânsız olduğundan emin oldular ve Suriye krizinin İran olmandan çözülmesinin mümkün olmadığını anladılar.

Ehrar-ı Şam’ın Gizli Komitesi son zamanlarda Suriye’de siyasi sahnede yaşanan değişimleri, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri yeniden gözden geçirdi. Suriye’nin geleceği için bakış açılarında ve siyasi ilkelerinde köklü reformlar yaptı.

Her ne kadar bu grubun siyasi ilkelerini yeniden gözden geçirmesi tekmil olmamış ve henüz Danışma Meclisi gibi resmi kurumlar tarafından onaylanması gerekse de, bakış açısı ve siyasi ilkelerin gözden geçirilmesi için Gizli Komite kurulması, bu grubun temelinde köklü değişimler yaptığını ve yaklaşımlarının geleceğe dönük olduğunu gösteriyor.

Bu arada bölgede yaşanan gelişmeler, uluslararası ve bölgesel yansımlar ve buna ek olarak Türkiye’nin baskıları, Ehrar-ı Şam’ı siyasi ilkelerini gözden geçirmeye yönlendiren önemli etkenlerdendir ve bu grubun Suriye kriziyle alakalı tüm konularda duruşunu düzeltmesinde etkili olmuştur. Aynı zamanda geçmişe oranla daha esneklik göstermektedir.

Esad’ın devrilmesi seçeneği ortadan kalktı

Bu konuda meydanda yaşanan en önemli değişim, Şam’ın etrafında savaşı alevlendirmek için bütün yolların kapatılması ve Esad Hükümeti’nin devrilmesinin reddedilmesidir. Bu yüzden Ehrar-ı Şam askeri yola başvurarak Esad Rejiminin devrilmeyeceğini kabul etmek zorunda kalmış, bunun yerine güçlü noktalarını bir arada toplayıp, gelecekte yapılacak herhangi bir müzakerede ondan yararlanmaya karar vermiştir.

Ehrar-ı Şam’ın değişimine dair bazı alametler, bu grubun artık Suriye Hükümetini devirme peşinde olmadığını ve müzakere masasında onlarla rekabet etmeye çalıştığını göstermektedir.

Bu değişimin alametlerinden en önemlisi, Şam’ın etrafındaki Daria gibi şehirlerle ilgili sorunların çözülmesini kabul etmeleridir ve bu durum, başkentte hâkim olan rejim karşısında teslim olmaları demektir ve bazı gelişmeler de Ehrar-ı Şam’ın Şam etrafında askeri eylemlerin faydasız olduğuna inandığını göstermektedir.

Türkiye’nin Halep’in kuzeyindeki askeri eylemleriyle eş zamanlı olarak, Daria üzerinde yaşanan beklenmedik çözümler ve silahlı kişilerin bu şehri terk edip İdlib’e doğru gitmeyi kabul etmeleri, Türkiye’nin Ehrar-ı Şam’a, Suriye krizinin çözümünde etkili ülkelerle anlaşmayı kolaylaştırmasına dair baskı yaptığı yönündeki şüpheleri iki kat arttırıyor.

Ehrar-ı Şam Türkiye karşısında teslim oldu

Bu baskılar karşısında teslim olmak, bu grubun hedefinin ve mevcut anlayışının bu olduğu anlamına gelmiyor. Sadece kendilerini destekleyen ülke olarak Türkiye’nin yaklaşımlarına cevap vermek zorundalar.