Riyad Kürt Konusunu Beşar Esad Hükumetine Karşı Kullanıyor


Riyad Kürt Konusunu Beşar Esad Hükumetine Karşı Kullanıyor

Arap Dünyası konuları uzmanı Hasan Hanizade, Arabistan'ın YPG'ye Beşar Esad hükumetine karşı savaşması için silah verme hazırlığı konusunda, Suudi Arabistan'ın Suriye krizindeki yıkıcı uygulamalarına işaret etti.

Tesnim Haber Ajansı - Hasan Hanizade Tesnim'e verdiği röportajda, Arabistan'ın YPG'ye Beşar Esad hükumetine karşı savaşması için silah verme hazırlığı konusunda, Suudi Arabistan'ın Suriye krizindeki yıkıcı uygulamalarına işaret ederek şu açıklamalarda bulundu: Suudi Arabistan  Suriye krizinin başlamasından bu yana yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri, Siyonist Rejim ve Türkiye ile birlikte Suriye yıkıcı bir rol üstlenmiştir, buna rağmen Beşar Esad karşıtları Suriye'de yenilgiye uğradı. Arabistan Suriye krizindeki tüm başarı alanlarını kaybetti ve şuanda Halep'in Güneyinde  yeni pazıllar oluşturarak Kürtleri Beşar Esad aleyhine kullanmaya çalışmaktadır. Kürtler şuan Suriye'deki oyuncular arasındaki anlaşmazlıklardan ve çatışmalardan faydalanmaktadır. Onlar bazen Suriye hükumeti ile ve bazen de Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan ile işbirliği yapmaktadırlar. Öyle ki bu Kürtlerin Arabistan Rejimine karşı olumsuz bakışları vardır ve aynı Kürtler kendi birliklerinde yenilik yapmak için Arabistan'ın mali imkanlarını kullanıyorlar.

Batı Asya konuları araştırmacısı Amerika ve Arabistan'ın Kürtleri kullanmalarına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:  Bir taraftan Türkiye 15 Temmuz'da meydana gelen beklenmedik darbe girişimi ile bu girişim Arabistan'ın mali desteğinin çok etkili olduğunu anladı; bu nedenle Türkiye Arabistan arasında anlaşmazlık meydana geldi. Arabistan da Türkleri baskı altına almak için Kürtlere yöneldi. Öte yandan bölge ülkelerinin parçalanması projesinin ve Suriye ile Irak'ta büyük Kürdistan devletinin kurulmasının taraftarı olan Amerikalılar Kürtleri bir şekilde yeniden yapılandırararak onları Halep'in Kuzeyinde bir devlet kurmada kullanmaya çalışıyorlar.

Hasan Hanizade daha sonra Kürtleri Suriye'de oyuncuların menfaatleri için kullanılan bir maşa olarak tanımladı ve sözlerini şöyle sürdürdü :  Bu çatışmalar ve anlaşmazlıklar, Suriye'deki durumun saha açısından tamamen değişken olmasına neden olmuştur. Türkiye bazen Özgür Suriye Ordusunu Kürtlere karşı kullanmaktadır;  Arabistan ise Kürtleri Türk güçlerine karşı kullanmaktadır ve Amerika da Kürtlerin başarılı gruplarını Türkiye ve İŞİD'e karşı kullanmaktadır; bu nedenle bölgedeki bu çatışmalar ve düzensiz durum Suudi Arabistan'ın sahadaki durumu kendi lehine çevirmeye çalışmasına neden olmuştur.

Hanizade kendisine yöneltilen "acaba Kürtlerin Washington'un desteğinin devam etmesi konusundaki endişeleri Riyad'ın desteklerinin Washinton yerine geçmesine neden olur mu?" sorusuna verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı: Kürtlerin Arabistan'a karşı çokda olumlu bir bakışları yoktur ve Amerika Birleşik Devletlerinin imkanlarından Suriye ve Irak'ın  Kuzeyinde büyük Kürt devleti için faydalanmayı tercih etmektedirler. Arabistan'ın  gücü Suriye'deki güç dengelerini değiştirmek konusunda sınırlıdır. Türkiye ve Arabistan arasındaki anlaşmazlıklar, Kürtlerin mevcut durumu Türkiye'yi tehdit etmek için kullanmalarına neden oldu.

Bu ülke Suriye'deki teröristlere maddi destek veren tek ülkedir ve askeri dengelerin ve durumun değişmesinde bir etkisi yoktur, bu nedenle Kürtler Arabistan'ın mali durumundan faydalanmaktadır; ancak onlar Moskova ve Washington arasında anlaşma olmadan Suriye'de bir değişiklik olamayacağını biliyorlar.  Suudilerin Suriyeli Kürtleri desteklemesi tehlikeli bir durumdur. Bu tehlikeli oyunun oyuncuları Arabistan ve Kürtlerdir; çünkü İran İslam Cumhuriyeti,  Rusya , Suriye ve Türkiye Kürtlerin Halep'in Kuzeyinde bulunan Cerablus'da bulunmasını ve burada faaliyet göstermesini istemiyor. Arabistan'ın Kürtleri desteklemesi bir taktiktir ve onlar da birbirlerine tam olarak güvenemeyeceklerini biliyorlar. 

Hanizade daha sonra kendisine yöneltilen "bölge dışındaki ülkeler arasındaki özellikle de Amerika ve bölgedeki etkin güçler Suriye krizi ve Suriye siyasetinde menfaat çatışması nasıl kabul edilebilir?" sorusuna verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı: Öyle anlaşılıyor ki, Suriye'de saha durumu çok belirleyicidir. Suriye hükumeti şuan Musul'u tamamen kurtarmaya ve stratejik öneme sahip Cerablus'a hakimiyet kurtararak bir şekilde bölgenin emniyetini sağlayıp teröristlerin bölgeye girişini engellemeye çalışıyor.

Hasan Hanizade İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye'yi krizden çıkarma planını değerlendirerek şu açıklamalarda bulundu: Eğer söylenen olaylar gerçekleşirse, tüm bu siyasi hareketlilik ve Suriye krizindeki oyuncular; Amerika ve Rusya siyasi çözüm konusunda bir anlaşmaya varacaklardır.  Siyasi çözüm yolu hem İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye'yi krizden çıkarmak için hazırladığı 14 maddelik plan anlamına gelmektedir. Suriye ve Rusya hükumetleri de bu planı onaylamışlardır. Kürtlerin Suriye'nin Kuzeyinde kendilerini yönetebilmeleri mümkün değildir. Çünkü Kürtler bölgede şuan bir futbol topu gibidir ve tüm oyuncular birbirine atmaya çalışmaktadır. Kürtlerin kendileri de kendilerini bağımsız bir şekilde Suriye'nin Kuzeyinde yönetemeyeklerini biliyorlar. Her ne kadar Kürtler Suriye hükumetinden kısıtlı teminatlar vermiş olsa da; ancak Suriye hükumeti hiçbir şekilde Kürtlerin Suriye'nin Kuzeyinde ilerlemesini kabul etmeyecektir.

Arap dünyası konuları uzmanı Ankara ile Şam arasındaki ilişkinin Kürtlerin geleceğinde etkili olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü :  Türkiye ile Suriye ilişkisi Kürtlerin geleceği özellikle de Suriye Kürt Demokrat Partisi'nin geleceği üzerinde etkili olacaktır. Türkiye'nin Kürtlere karşı büyük bir hassasiyeti vardır. Hatta Beşar Esad hükumeti de Kürtleri Türkiye'ye baskı ve üstünlük kurmak için kullanmaktadır.

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler