ABD’nin, Küresel Krizleri Yönetim Politikası


ABD’nin, Küresel Krizleri Yönetim Politikası

Soğuk savaş döneminin ardından ABD politikalarının izlenmesi durumunda, hangi partinin iktidarda olduğuna bakılmaksızın ABD’nin kendi stratejik öngörüsü ve karar alma mekanizmasının kurulduğu sonucu ile karşılaşırız.

Tesnim Haber Ajansı - Uluslararası düzen şu an bir geçiş dönemi yaşamaktadır, bu dönemde Amerika Birleşik Devletleri, bir taraftan bölgesel güçlere baskı yaparak kendi etkisini onlar üzerinde artırarark kendisini yeniden hegomen devlet yetisine getirmeye çalşıyor diğer tarftan ise bölgesel güçlerde ABD’nin etkisin, kırararak kendi etki alanlarını genşletmek için çaba sarfetmektedirler, özetle Amerika Birleşik Devletleri, soğut savaş döneminin sona ermesiyle kriz yönetiminde iki dönem yaşamıştır, bunlardan ilkinde Demokrat Parti iktidarında ABD iç siyasetinden etkilenerek gene anlamda bir çok yönü olan politikalar izleyerek Bosna ve somali krizlerinde rol üstlenmiştir bu sürecin ardından Amerikan’ın ekonomik gücünün artığu dönem sonrası ve 11 Eylül 2001 sonrası ülke yöneticileri çok yönlülük politikasını bir tarafa bırakarak tek yönlü politikalar uygulamak istediler. Bu dönemde iktidarın başarısız politikaları ile ABD 2008 ekonomik kririzi ile yüzyüze geldi ve tekrar demokratların iktidarı kurulmuş oldu, bu değişim uluşlarası krizlerin yönetiminde tekrar çok yönlü politikalar döneminin geri dönülmesi anlamınıda taşımaktaydı. Afganistan, Irak, Kuzey Kore ve İran tecrübeleri, ABD’nin çok yönlü politika yürütma kanaatinde olduğunu göstermektedir. ABD’nin son yıllarda edindiği tecribe gösteriyor ki, ABD, uluslarası krizlerde, kendi milli çıkarları doğrultuusnda tek ve çok yönlü politikalar izlemekteidirler, ABD’li yöneticiler, Uluslarası güvenliği etkileyerek kendi etki alanlarını geliştiriyor ve bu yönde Sivil Toplum Kuruluşlarından, yumuşak diplomasiden, askeri seçenekler gibi çeşitli yönleri kullanmaktalar. Soğuk savaş döneminin ardından  ABD politikalarının izlenmesi durumunda, hangi partinin iktidarda olduğuna bakılmaksızın ABD’nin kendi stratejik öngörüsü ve karar alma mekanizmasının kurulduğu sonucu ile karşılaşırız. Amerika’ın her durumda kendi önderliği ve hegamonyasını dünyanın her noktasında uygulama kararını kim iktidarda olursa olsun değişmeyeceği gerçeği somut olarak görülmelidir.

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler