Irak Kürdistan Bölgesinin Bağımsızlığı Sadece İran İçin Kırmızı Çizgidir


Irak Kürdistan Bölgesinin Bağımsızlığı Sadece İran İçin Kırmızı Çizgidir

Irak’ın Kürdistan Bölgesi Başbakanı, Türkiye’nin Kürtlerin petrolünün satış yoluna dönüştüğünü belirterek, bu bölgenin bağımsızlığına Bağdat’ın karşı çıkmadığını ve bu duruma sadece Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan İran’ın karşı çıktığını belirtti.

Tesnim Haber Ajansı - Kısa bir süre önce “Kürdistan’ın gelecekteki bağımsızlığı, zorluklar ve fırsatlar” başlığıyla Irak’ın kuzeyindeki Duhok şehrindeki Amerikan Üniversitesinde bir konferans düzenlendi.

El-Monitor’un bildirdiğine göre, konferansa İran’dan, Irak’tan, Türkiye’den ve Suriye’den Kürt liderler katıldı ve Irak Kürdistan Bölgesinin Irak’ın merkezi hükümetinden bağımsızlığı hakkında konuşmalar yapıldı.

El-Monitor bu konferansın bahanesiyle Kürdistan’ın Irak’tan bağımsızlığını destekleyenlerden biri olan, Irak Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani ile bu bağlamda çeşitli konular hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.

Biz Iraklılardan farklıyız

Neçirvan Barzani kendisinin ve ailesinin bağımsızlık fikrini desteklemesinin gerekçesi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Biz bir vatandaş olarak diğer Iraklı vatandaşlarla eşit haklara sahip olarak görülmedik. Biz alt sınıf vatandaş olmayı kabul etmiyoruz.”

Neçirvan Barzani röportajının devamında eski alt sınıf vatandaşların bu günlerde savaş meydanında Irak Ordusu ile müttefik olduğuna değinerek şunları söyledi: “Peşmerge kuvvetleri Irak Ordusuyla iyi bir iş birliği içerisindedir ve bu, son 25 yılda ilk kez Irak Ordusunun Kürdistan’a adım atmasına izin verdiğimiz bir olaydır ve bugün Irak Ordusuyla istihbarat alanında kapsamlı bir iş birliği içerisindeyiz.”

Amerika ve Irak’la kurtarılan bölgelerin paylaştırılması konusunda anlaştık

Molla Mustafa Barzani’nin torunu, Bağdat ve Washington ile Kürtlerin askeri faaliyetlerini yönlendirmek için yapılan anlaşmalara değindi ve şu ifadelerde bulundu: “Musul’u kurtarma operasyonları başlamadan önce, biz, Irak ve Amerika arasında üçlü bir anlaşma imzalandı ve bu anlaşmada, Irak Ordusu ve Peşmerge’nin kurtarması ve daha sonra da kontrol etmesi gereken bölgeler belirlendi. Peşmerge görevini tamamladı ve biz şu an bu bölgeleri koruduk.

Musul operasyonlarının yavaşlamasının nedeni, halka zarar gelmesine engel olmak ve IŞİD’in savunma gardının zorlaşmasıdır. Musul Dicle’ye girilerek 2 kısma ayrılmıştır ve bu ırmağın batı bölümünde operasyonların devamı gerçekten de zor olacaktır.”

Haşd El-Şabi’nin savaşmasıyla ilgili bir sorunumuz yok/ Onların amaçlarıyla sorunumuz var

Irak Ordusu ile mevcut koordinasyondan memnun olan Neçirvan Barzani, Irak’ın kuzeyinde IŞİD’in işgali altındaki bölgeleri yeniden almak için bölgede bulunan Şii askerlerle ilgili olarak farklı düşünüyor.

Neçirvan Barzani Haşd El-Şabi kuvvetlerinin IŞİD ile savaşlarını takdir ederek, onların amaçları ile sorunları olduğunu söyledi ve şu ifadelerde bulundu: “Biz Şii kuvvetlerin Musul’u kurtarma operasyonlarında şimdiye kadar yaptıkları yardımlara saygı duyuyoruz ama onların ilk amacı yani Telafer’i kurtarma operasyonlarına katılmak istemeleri iyi bir fikir değildi. Tabi onlar şimdiye kadar güney ve güney batı cephelerinden de Musul’a girmediler ve Bağdat’ın kendileri için belirlediği bölgelere odaklandılar.”

Haydar El-İbadi’ye bağımsız olmak istediğimizi resmen söyledim

Neçirvan Barzani röportajın devamında Irak’ta yeni başbakanın göreve gelmesiyle birlikte Kürdistan’ın Irak’tan ayrılması hakkında Bağdat ile yapılan resmi müzakereye değindi ve şunları söyledi: “Kürtler Irak’ın Arap toplumu ile bütünleşmediler. Ben Irak Başbakanı Haydar El-İbadi ile Kürdistan’ın bağımsızlığını konuşan ilk kişiydim. Ben bu konuyu Irak Şii koalisyonu ile de konuştum. Eğer Bağdat ile bir müzakerede bulunmadan bir deklarasyon yayınlanacak olursa o zaman kalıcı bir bağımsızlığa sahip olamayız. Bağdat ile ilk resmi oturum bizim için önemlidir. Bu tabu yıkılmalıdır ve bu konuda müzakerede bulunulmalıdır. Bu konuyu ağustos ayının sonlarında Musul operasyonları başlamadan önce El-İbadi’ye ve Şii koalisyonuna söyledim. Onlar şok oldular ama aynı zamanda benim açık sözlülüğümü takdir ettiler.”

El-Monitor muhabirinin Barzani’den, “Kürtler IŞİD tehdidi ortadan kalktıktan sonra Irak Merkezi Hükümeti tarafından Barzanilerin kandırılması tarihi tecrübesinin tekrarlanmasından ve İbadi’nin artık onların bağımsızlığını desteklememesinden korkmuyor mu?” yönünde sorduğu soru üzerine şu yanıtı verdi: “Şimdiki şartlar farklıdır. Şu an önemli olan konu Irak’ın istikrarıdır ve eğer Bağdat ülkede istikrar istiyorsa, Kürdistan’ın bağımsızlığı tek yoldur. Ben İbadi’ye, “benim dedem 1970 yılında Saddam Hüseyin ile özerk bölge oluşturulması hakkında anlaşma imzaladı ama Saddam 1974 yılında kendini yeniden güçlü hissettiğinde bu anlaşmaya sırt çevirdi ve Saddam daha sonra Kürtlere olan desteğinden vazgeçmesi için Şattülarap’ın yarısını İran’a verdi ama o verdiği bölgeyi yeniden almak için sekiz yıl savaştı ve yenildi” dedim.

Hiç kimse bizim bağımsızlığımızı örnek almıyor

Neçirvan Barzani Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt Devleti kurulmasının komşu ülkelerdeki Kürtler arasında ayrılıkçı bir eğilime neden olmayacağında ısrar etti ve şunları söyledi: “Irak Kürtleri, İran ve Türkiye Kürtlerinden çok farklıdır. Onların Araplarla arasında büyük far vardır. Onlar hiçbir zaman Araplara benzememiştir. Eğer Kürdistan’ın bağımsızlığının diğer ülkelerdeki Kürtleri de bağımsızlığa cezp edeceğini düşünüyorsanız, Türkiye’ye bakın. Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürtler Türkiye’yi terk etmiyor, İzmir ve Mersin’e gidiyorlar ve hiçbir zaman yaşamak için Irak’ın Kürdistan bölgesine gelmezler. Bu yüzden Irak Kürtlerinin çözüm yolunu kopyalayarak Kürtlerin sorununu çözme düşüncesi doğru bir düşünce değildir.”

Sünnilerin sorunu iradenin bağımsızlığıdır

Neçirvan Barzani Sünniler arasında bağımsızlık talebi kıvılcımlarının oluşması hakkında şunları söyledi: “Irak’ın Sünni toplumu bağımsız Kürdistan’ın bir bölümü olmayacaktır ama onların kendilerinin bağımsızlığı konusunda karar verecek olan Irak Sünnileridir. Görünüşe göre sorun, onların ne istediğini bilmemesidir.”

Bağımsızlık konusunda Türkiye ile müzakerede bulunacağız

Neçirvan Barzani röportajının devamında komşu ülkelerle koordinasyon halinde olunması gerektiğini belirtti.

Bu Kürt politikacı ilk olarak nispeten onaylanmış bir konuya yani Türkiye konusuna değindi ve şunları söyledi: “Türkiye’yi bağımsızlığımız konusuna nasıl dahil edeceğimiz hususunda karar verecek olan biziz ama nihayetinde Türkiye bu konuda müzakerede bulunmamız gereken ülkelerden biri. Bu müzakere tabi henüz resmi olarak başlamadı ama 2017 yılında bu müzakereleri başlatmayı planlıyoruz.

Bu konu her şekilde daha önce Türkiye’nin kırmızı çizgisiydi ama şimdi böyle bir müzakerenin başlamasının şansı olduğuna inanıyorum.”

El Monitor muhabiri, Neçirvan’ın bir değişim sürecinin başladığı yönünde verdiği ip ucuna istinaden Kürtlerin Saddam’ın devrilmesinden sonra Türkiye ile olan ilişkileri hakkında şu soruyu sordu: “Acaba Türkiye’nin Bağdat’tan bağımsız olarak sizden petrol ithal etmesi bu değişimin bir göstergesi mi?” ve Neçirvan Barzani bu soruya şöyle şu yanıt verdi: “Bu kesinlikle bizim için büyük bir başarıydı. Bu bizim tasavvurlarımızın ve Türkiye’nin bize böyle bir izin vermesi yönündeki beklentilerimizin ötesindeydi.”

İran razı değil

Röportajın devamında sorular Tahran’ın duruşu konusuna çevrildi ve muhabir şu soruyu sordu: “İran bu konuda ne düşünüyor? Bağımsızlık için İran ile de müzakere de bulunmanız gerekmiyor mu?”

Neçirvan Barzani bu sorunun cevabında şu ifadelerde bulundu: “İran medyası her fırsatta İran’ın bağımsız Kürdistan’a karşı olduğunu açıklıyor. Tabi bizim İran ile de böyle bir müzakerede bulunmamız gerekiyor ama daha biz oturup bu konuda görüşmeden önce, onlar Kürdistan’ın bağımsızlığına muhalefet etme kararı aldılar.”

Biz istemiyor ama teröristler kendileri İran sınırına doğru gidiyorlar

El-Monitor muhabiri teröristlerin Irak’ın Kürdistan bölgesinden İran’a nüfuz etmeye çalıştıklarına değinerek, “acaba bu düşmanca tutum, İran’a Kürdistan’ın bağımsızlığını kabul etmesi için bir uyarı mı?” şeklinde bir soru sordu ve Neçirvan Barzani ise şu iddialarda bulundu: “Hayır, hayır. Biz genel olarak İran gibi komşularımıza karşı askeri operasyonlar için topraklarımızın kullanılmasına karşıyız ve caydırıcı kararlar alma konusunda da çok ciddiyiz. Bu tip eylemlerin sorunların çözümüne faydası olacağını düşünmüyorum. Bu tip sorunların çözülmesi için Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve İran arasında ortak komiteler oluşturulmalıdır.”

Kürdistan Bölgesel Yönetiminin silahlı kişilerin İran İslam Cumhuriyeti sınırlarına geçişi üzerinde hiçbir kontrolü olmadığını söyleyemeyen Neçirvan Barzani son olarak şu ifadelerde bulundu: “Tabi Kürt gruplar arasında bir tür rekabet bulunmaktadır. Onlar PJAK’ın yaptıklarını görüyor ve İran Kürtlerinin kendilerini unutmasından korkuyorlar. Bu yüzden kendilerini İran toplumunda gündeme getirme gereksinimi duyuyorlar. Onların İran sınırlarına dönmelerine biz izin vermedik, onlar kendileri bunu yaptılar.”

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler