Arabistan Ve Amerika'nın İran'a Olan Kızgınlığının Sebebi Ne?
Arabistan kralı pazar günü bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada İran ordusunun dünyanın bir numaralı terörizmi olduğunu iddia etti.
Tesnim Haber Ajansı - Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz el-Suud daha sonra iddialarını şöyle sürdürdü: Bizim Allah'a, halkımıza ve tüm dünyaya karşı görevimiz, aşırıcı ve şeytani ordularla mücadele etmek için birleşmemizdir... İran Rejimi dünya terörizm listesinin başındadır.
Kral Selman iddialarının bir başka bölümünde ise şu ifadeleri kullandı: Biz hiçbir zaman terörizme hertürlü maddi desteği verenleri cezalandırma konusunda tolerans tanımayacağız.
Selman Bin Abdulaziz İran'a karşı suçlamaları, Suudi Arabistan'ın IŞİD ve el-Kaide gibi terör örgütlerine destek vermekle suçlandığı bir dönemde yapmaktadır.
Yakın zamanda Arabistan'ı ziyaret eden Amerikan Başkanı Donald Trump da pazar günü Selman'ın isteği üzerine Riyad'da düzenlenen Arap ülkeleri, İslam ülkeleri ve Amerika arasında yapılan toplantıda konuşma yaparak İran'a karşı uluslararası izolasyon uygulanmasını istedi.
Trump ayrıca şu açıklamalarda bulundu: İran, Lübnan'dan Irak ve Yemen'e kadar teröristlere, aşırıcı grupları ve isyancılara mali ve silah destek sağlıyor ve eğitiyor.
Öte yandan, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif, Lübnan el-Arabi el-Cedid online haber kanalında yazdığı yazıda Trump'a şu tavsiyede bulundu: Ülke dışına yaptığı ilk resmi ziyaretinde Suudilerle 11 Eylül benzeri bir saldırıyı nasıl engelleyebileceklerini konuşsunlar.
Her ne kadar Trump daha önce, Arabistan'ın 11 Eylül saldırılarında parmağı olduğunu belirtmiş olsa da ancak Trump başkanlığının başlamasıyla bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi geçtiğimiz Nisan ayında el-Meyadin televizyonuna verdiği röportajda şunları söyledi: Suudilerin büyük çoğunluğu Irak'ta terörist eylemde bulundu ve her Iraklı Arabistan'ın terörizmi desteklediğini düşünmekte haklıdır.
Suudi Arabistan'daki etkin ideoloji Vahabiyet'tir ve Vahabiyet IŞİD ve diğer terör örgütlerinin temelini oluşturmaktadır. IŞİD terör örgütü 2014 yılından bu yana Irak'ı yakıp yıkmaktadır.
Öte yandan, Suud Rejim ve bazı Fars Körfezi Arap krallıkları 2011 yılında Suriye'de ölümcül ayaklanmayı başlatan Suriyeli muhaliflere özellikle de IŞİD'e mali ve silah desteği vermekle suçlanmaktadır.
Riyad ayrıca Suriye hükumet güçlerinin son zamanlarda Arabistan tarafından desteklenen tekfirci teröristlere karşı kazandığı zaferler nedeniyle Suriye hükumetine öfkelidir.
Riyad ve Washington; İran, Rusya ve Türkiye'nin öncülüğünde Suriye'deki çatışmaları sona erdirme çabalarına da karşı çıkmaktadırlar.
Arabistan'ın kızgınlığının bir diğer nedeni ise, Irak hükumet güçleri ve milis güçlerinin Musul'u IŞİD terör örgütünden kurtarma başarısıdır.
Buna ilave olarak, Arabistan Yemen'e müdahalesini sonlandırması konusunda insan hakları örgütlerinin baskısına maruz kalmaktadır. Arabistan'ın Yemen müdahalesinde bugüne kadar yaklaşık 12 bin kişi öldü 40 bin kişi yaralandı ve milyonlarca Yemenli evsiz kaldı.
Suudi Arabistan 26 Mart 2015'te Yemen'in firari cumhurbaşkanı Mensur Hadi'yi tekrar iktidara taşımak ve Ensarullah hareketini zatıflatmak amacıyla bu fakir Arap ülkesine kapsamlı bir müdahale başlattı ancak yaptığı büyük harcamalara rağmen hedefine ulaşamadı.
Riyad geçtiğimiz yıllarda Yemen'e karşı kullanmak amacıyla Amerika'dan milyarlarca dolarlık silah satın aldı.
Ayrıca, Suudi Arabistan Lübnan siyasi partisinin Milli Birlik Hükumeti kurma kararını açıklayarak Mişel Avn'ı Cumhurbaşkanı olarak seçmesinin ardından bu ülkedeki etkinliğini kaybetti.
Suudi üst düzey yetkilileri geçtiğimiz aylarda, İran'ın bölgedeki büyüyen etkinliği ile mücadelede etmek amacıyla Siyonist Rejim ile işbirliği yapma sözü vermişti.
