Türk Siyasetçiler Referandumu Tesnime Değerlendirdiler


Türk Siyasetçiler Referandumu Tesnime Değerlendirdiler

Tesnim Haber Ajansı Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetiminin aylardır konuştuğu ve bölge ülkelerinin birinci gündem maddesi olarak takip ettiği referandumu konusunda hem iktidar hem de muhalefet partilerinin görüşlerini aldı.

Tesnim Haber Ajansı- Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetiminin aylardır konuştuğu ve bölge ülkelerinin birinci gündem maddesi olarak takip ettiği referanduma Türkiye'den de  tepkiler sürüyor. Türkiye'deki Muhalefet partileri referanduma karşı çıkarken, AK Parti'yi de  bu konuda net tavır koymadığı için sert dille eleştiriyorlar.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve karşı olduğunu ifade etse de AK Parti içerisinde çatlak sesler de  yükselmeye devam ediyor.Örneğin  AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da bunu açıkça ifade edenlerden biri. Ensarioğlu: "Referanduma karşı çıkmamız yanlış" diyen Ensarioğlu, sözlerinin devamında “Bu konuda ABD’ye rest çeken Barzani bizden mi korkacak? Aksine Kerkük’ün Kürt bölgesinde kalması bizim açımızdan çok daha iyidir" “Sorun bizim tepkimizde; ben bu tepkileri abartılı buluyorum... Diyelim ki Kerkük hassasiyetimiz var... Peki, Kerkük’teki Araplar bize Kürtlerden çok daha iyi dost mu? Kerkük’ün Arap bölgesinde kalması sorun olmuyor da Kürt bölgesinde kalması mı sorun oluyor?”dedi.  Tesnim Haber Ajansı bu konuda hem iktidar hem de muhalefet partilerinin görüşlerini aldı.

Yılmaz: "Bu girişim bölgeyi ciddi anlamda sarsar, iç savaşı tetikler."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz Tesnim habere verdiği beyanatta, Referandumu tek taraflı bir adım olarak gördüklerini, bunun Irak’ın toprak bütünlüğünü ihlal edecek bir gelişme olduğunu söyledi. Barzani’nin kendilerinden ve çevre ülkelerden uyarıları ciddiye almadığını belirten Yılmaz, “Referandum yapılırsa gayrimeşru olarak göreceğiz, çıkan sonucu tanımayacağız. Hükümetin de gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir. Bölgede IŞİD belası temizlenmemişken, bu yönde tek taraflı oldubitti anlayışla adım atılması, bölgede tansiyonu iyice yükseltecek. Suriye benzeri iç savaşı tetikleyebilir” dedi.

Öztürk Yılmaz bu referandumun başından beri riskli olduğunu tehlikeli olduğunu, bölge ülkelerinin hayrına olmadığını ve bu konuda Türkiye'yi yöneten AK Parti iktidarının net bir tavır sergilemediğini dile getirerek bu referandum bölgede yeni bir savaşın  pimini çekebileceği uyarısında bulundu. Yılmaz, bölgede mezhep dilinin kullanılmamasını, bölge ülkelerinin, bölge halklarının kardeşliğine Birliği'ne katkı sunacak dil ve üslubun önemine dikkat çekti. Bölgeyi çok iyi tanıyan bir insan olarak, gerek Irak'ın gerek Suriye'nin toprak bütünlüğü bölgenin kaderi açısından oldukça önemli diyen Yılmaz,  eğer bu  gerçekleşirse bu bölünmeden Türkiye de nasibini alır.  Hükümet bu konuda net bir tavır ortaya koymuyor.

 AK Parti Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu'nun açıklamalarına Cumhurbaşkanının AK Parti iktidarının neden ses çıkarmadığını, tepki koymadığını,  neden bu vekil için bir inceleme başlatmadığını da soruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı TEOK kalkmalı diyor  İktidar milletvekilleri  hep bir ağızdan ortak bir dil kullanarak kalksın derken,  böylesine önemli bir konuda Kuzeyde devlet olma referandumu konusunda farklı sesler çıkarması oldukça dikkat çekicidir.  Demek ki burada Cumhurbaşkanını ve başbakanı dinlemeyen insanlar da var. Biz bölgede Kürt halkına karşı değiliz ancak bölgede İsrail'in ve Amerika'nın ortaya koyduğu yeni bir devlet yaratma girişimine karşıyız. Bu tehlikeli girişim bölgede yeni bir Arap Kürt Savaşı'nı tetikleyecek.Bundan vazgeçilmesi bölgenin de buradaki yapının da hayrınadır. Bizler Türkmen kardeşlerimizin ikinci travma yaşamasına izin vermemeliyiz. Barzani’nin kendi oyunudur. Oradaki Kürtlerle alakası yoktur. Görev süresini uzatmak, kendisine dönük eleştirileri ortadan kaldırmak, orada kalabilmek için milliyetçilik kartını oynamaktadır. Bundan en büyük zararı Barzani kendisi görecektir”

Hasan Turan:  "Böyle bir girişim ancak Emperyalist güçlere ve Siyonizm'e hizmet eder"

AK Parti Milletvekili Hasan Turan ise şunları söylüyor: AK Parti'nin referandumla ilgili ne tavrı bu referandumdan vazgeçilmesidir. Bu konuda Savaş falan da yapamazlar.  Emperyalist devletler onlara baskı yapıyor.  Bu referandumu başta İsrail istiyor, Amerika görünürde istemiyor gibi davransa da aslında Tavşana kaç Tilkiye tut diyor. EL altından da bunu destekliyor.  İsrail Amerika'nın Ortadoğu'daki şubesi. Her iki devlet de orada bir yeni bir devletin oluşmasını destekliyor ve istiyor.  Büyük İsrail Devleti'ni yani Arzu Mevud'u  kurmak istiyorlar. Bağımsız bir Kürdistan devletinin kurulmasını ve bu devletin aşağıdaki Sünni kantonla birleşmesini istiyorlar. Dolayısıyla bu durum hem Türkiye'yi etkileyecek hem İran'ı  etkileyecek.  Bu durum bizim Güneydoğu'yu etkileyecek bölgenin tamamen istikrarsızlaşmasını sağlayacak.  Bölgede yeni bir harita ortaya çıkacak, Irak, İran, Suriye ve dolayısıyla Türkiye bölünecek bizim parti olarak buna izin vermemiz mümkün değil. Bizim düşüncemiz bu referandumdan vazgeçilmesi, Irak'ın federal parçalar şeklinde yönetilmesi onların kendi içerisinde bir sorun teşkil etmez ama ayrı bir devlet olmaz. Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması istiyoruz. Kuzey Irak'ın başlı başına bir devlet olması ve oradaki kantonlarla birleştirmesine biz kesinlikle karşıyız.

Bu bir Kürt karşıtlığı da değildir Yani AK Parti içerisinde örneğin Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu bir takım şeyleri ortaya attı ancak bu onların Kürt sosyolojisinden geldikleri için belki bu tarz açıklamalar meseleyi bir Kürt -Türk konuşlanması olarak görüyorlar  ama bu öyle değil .Yani Kürtler bizim kardeşimiz Kürtlerin de Türklerin de bir devleti var o da Türkiye Cumhuriyeti'dir.  Şimdi siz bu yapıyı etnisiteye göre bölmeye çalışırsanız burada bir şey kalmaz.  Şimdi biz her etnisiteye göre yeni bir devlet mi kuralım?  Avrupa birleşti kendi para birimlerini çıkardı, NATO  diye bir oluşum kurdular bizse kendi içimizde parçalara bölünelim bunu bizim kabul etmemiz asla mümkün değildir.

 Irak'a özgürlük getiriyorlardı, Suriye'ye özgürlük getiriyorlardı, Libya'ya özgürlük getiriyorlardı Ne oldu ? Suriye parçalandı, Lübnan Libya yine öyle..  bu konularda  AK Parti politikalarını da eleştirdiler, eleştiriyorlar sonuç itibariyle bunların da kendilerine göre sebepleri vardır. Yani sizin dediğiniz olmadığı zaman, oluşacak olan kaostan bizler değil Emperyalist güçler karlı çıkacaktır biz değil. Yani bugün Suriye'de ne oldu bunu baştan görmeniz gerekirdi. Belki de buna teşebbüs etmeyecektiniz burada bir terör devleti oluşturulmaya çalışılıyor ve İsrail de buna alkış tutuyor buna olur mu diyeceğiz? Onlar da bu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit etmek için zaten bunu yapıyorlar.  Emperyalist güçler bombanın pimini çekip,  ortamınıza yuvarlandılar.  Bizim bu olup bitene evet dememiz mümkün değildir.
 

Tantan: 'Referandum bir Mossad  projesidir, bunu görmezden gelen bir siyasi iktidar var.'


Eski İçişleri Bakanı Yurt Partisi Genel Başkanı   Sadettin Tantan ise yaptığı değerlendirmede şunları söylüyor:  Ortadoğu projesinin eş başkanı kimdir?  bütün  soruların yanıtı bu cevabın içerisinde. Hafızaya baktığımız zaman Barzani'yi  kimin koruyup kullandığını, oradaki askeri ve sivil kanadı kimlerin kurup koruduğunu nelerin yapılmaya çalışıldığını, hepimiz biliyoruz, bu bilinen bir gerçek. Bu proje bir Mossad projesidir. Bu proje küresel güçlerin hidrokarbon yataklarına el koyma, onları ucuz ve güvenli bir şekilde aktarabilme ve burada taşeron olarak kullanılabilecek devlet dışı aktörlerle yollarına devam edebilmek istiyorlar. Bu proje Türk siyasetine yabancı bir konu değil, maalesef Bunu görmezden gelen bir siyasi iktidar var.  Göremezdi çünkü o BOP eş başkanıydı.  Bugün kim karşı çıkıyor referanduma? Küresel güçler karşı çıkıyor mu yok. Türkiye'nin karşı çıkma şansı da yok,  çünkü Türkiye'de iktidar sahipleri ABD Başkanı Trump'la görüştükten sonra karar vereceklerini söylüyorlar durum bu kadar açık ve net. Onların da tutumu belli YPG ve PYD'yi silahlandırıyorlar koruyorlar, şu andaki siyasi zihniyet tamamen tutsak alınmış durumda. Türk halkının da bu referandumdan sonra bu gidişatın sonuçlarının ne olacağının farkında bile değil. Totaliter rejimler ise başta Suudi rejimi olmak üzere oradaki karbonhidrat yataklarının nasıl kullanıldığını nasıl açıktan para alındığını herkes biliyor.  Oradaki halklar ise  fakir ve birbirini öldürmekten başka bir şey yapmıyorlar.Bu şekilde de bakmak gerekiyor.  Suudi rejimi kendi hanedanlığını, hakimiyetini korumak için Körfez ülkelerini tahakküm altında tutmak istiyor. Suudi rejimi ABD ile birlikte dünyayı yönettiğini söylüyor. Türkiye burada yalnız kalmış durumda.  Aslında hükümet çok şey yapabilir ancak yaptığı takdirde iktidarda kalmaz.  Yani siyasi iktidar Barzani'nin Petrol kaçakçılığı yaptığını 2005 yılında meclis araştırma komisyonunda günlük 500 milyon dolar bu satıştan para kazandığını , PKK'nın 200 trilyon lira kasasına bu yoldan para girdiğini biliyor.  Siyasi PKK ve KCK'nın mal varlığına el koyamaz miydI? Bütün bunlar ortadayken biz neyi konuşuyoruz?  Yapılması gereken elbette çok şey var ama  eğer siz,  Emperyalist güçlerin taşeronu olmaya halen devam ederseniz,Türkiye kaybetmeye devam eder.  Eğer iktidar sadece  kendi  hanedanlığını korunmaya, koltuğunu  korumaya çaba içerisindeyse ise böyle bir iktidarın bu projeye karşı çıkması imkansız.  Çıkarsa o koltukta oturamayacaklarını biliyorlar.  Ancak halkı bilinçlendirmekle bunu yapabilirler ancak iktidarın bunu yapmaya da niyeti yok. Halkı yalanlarla uyutmaya, oyalamaya devam ediyorlar.  Böyle bir çabanın içerisindeler.  Kendi halkının bilinç altyapısını  tarumar etmeye devam ediyorlar ve hükümet aynı zamanda kendi Milis altyapısını oluşturmaya çalışıyor.  Böyle bir siyasi iktidardan ne bekleyebilirsiniz? 
 

Hasan Bitmez: 'Amerika'dan medet ummayı doğru bulmuyoruz'

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan bitmez ise: 'Biz referandumdan derhal vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz.  Bunun gerekliliği hem bölgemiz hem, ırak topraklarında yaşayan halklar açısından önemli hem de bu bölge üzerinde emelleri ve hedefleri olan, İslam ülkelerini bölüp parçalanmaya yönelik ve bundan nemalanmayı hedefleyen ülkelere fırsat  verilmemesinin gerekli  olduğunu düşünüyoruz.  Bu referandumun olmaması için bir savaş çığırtkanlığı dili veya diğer bir ifade ile yangına körükle gitme şeklinde bir yaklaşım ortaya koymak yerine, aklı Selim'le yaklaşılmalı, bir diplomasi dili ile bu süreç yürütülmeli ve çözülmelidir. AK Parti içerisinde farklı kanaatlerini olması doğaldır homojen bir yapı değil ama bizim gördüğümüz gerek Cumhurbaşkanı, Başbakan ve gerekse bu iktidara destek veren Milliyetçi Hareket Partisi yöneticileri net bir şekilde referandumun yapılmaması gerektiğini söylüyorlar. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetlerini dile getiriyorlar ancak hükümetin genel başkanımızın söylediği bir söz var bu konuda, 'ekonomileri güçlü olmayan ülkelerin siyasi bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir' diye bir tespiti var.Türkiye ekonomisinin bu sıkıntılı sürecinde yani bu iktidarın yanlış ekonomi politikalarından kaynaklanan bu facia sürecinden  dolayı böyle bir şeye boyun eğiyorlarsa bunun yanlışlığını ifade ediyoruz. Bu ekonomik facianın sonucuna dayanamayıp uluslararası camiaya kapalı kapılar ardında farklı bir dil kullanıp Türkiye'nin, İslam aleminin geleceğini tehlikeye atacak çeşitli vadilerde bulunuyorlarsa bunu da doğru bulmayız. Dolayısıyla AK Parti milletvekili Galip Ensarioğlu'nun söylediği sözleri celladına Aşık olarak değerlendiriyoruz.  Amerika Birleşik devletlerinden medet ummayı doğru bulmuyoruz.  Bu ne bir siyasetçiye ne de bir bölge insanına yakıştırmıyoruz' değerlendirmesinde bulundu.

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler