Safiyuddin: Şehit Reisi ve Emirabdullahiyan Filistin davasının bayraktarıydı

Tesnim Haber Ajansı - Hizbullah'ın Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyuddin, düzenlenen anma töreninde şunları duyurdu: Direniş cephesi ne istediğini bilen, hesaplarını hassas yapan, plana göre hareket eden ve amacına ulaşan güçlü ve tutarlı bir cephedir.

İşgalci rejim tüm bölge için tehlikedir

Haşim Safiyuddin biz ilk günden beri cephemizin Gazze'ye ve halkına desteğin cephesi olduğunu söyledik. Bu şekilde birçok fedakarlık yapılmıştır ve bu tamamen doğaldır. İdeallerimizi, değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü savunmamız ve korumamız önemli. Bugün direniş artık sadece istekli ve gayretli gençlerle sınırlı değil, bugün yaşlılarımızın, genç kadınlarımızın, kız ve erkek çocuklarımızın yüreklerinde ve vicdanlarında direnişi görüyoruz ve bugün tüm toplumumuz direnişe dönüştü.

Bu Hizbullah yetkilisi şunları söyledi: Geçtiğimiz yıllarda bu direnişi kazandık ve bu direnişle, Allah'ın izniyle işgalci düşmana karşı çok büyük ve değerli bir zafere ulaşacağız. Ne yazık ki Lübnan'da, tüm bu deneyimlerden sonra hâlâ bizim Lübnan'da Filistin'de olup bitenlerle hiçbir ilgimizin olmaması gerektiği yanılsamasını yaşayan bazı partiler var.

Seyyid Haşim Safiyuddin şunları söyledi: Ancak gerçek şu ki, Filistin'de 1948 yılındaki acı dolu Nekbe gününden bugüne kadar, bölgedeki tüm ülkeler Siyonist rejimin cinayetlerinden ve işgallerinden etkilenmiştir ve bu başını bile isteye toprağa gömmüş kişiler hariç kimsenin inkar edemeyeceği bir durumdur. Genel olarak bölgede vatanını korumak isteyen herkesin Arap ve İslam milletinin temel meselesi olan Filistin ve Kudüs meselesinin savunmasına katılması gerekmektedir.

Direnişin hedef alınmasına değinen Safiyuddin: ‘Neden birileri direnişin tasfiyesini istiyor ve neden Gazze'yi hedef alan, halkını katleden, bu bölgeyi yok eden Batı ve işgalci rejimin tüm destekçilerinin yok olması yerine direniş yok olsun istiyorlar? Bugün Gazze'yi yok eden aynı partiler, 2006'da halkımızı katletmek, direnişimizi yok etmek, silahlarımızı almak için Lübnan'a geldiler ve bu her gün yürüttükleri bir komplo’ ifadelerini kullandı.

‘Ülkemizi savunmak istiyorsak direnişimizi, silahlarımızı, şehirlerimizi, davalarımızı korumalı, haklarımızı geri almaya çalışmalıyız’ diyen Haşim Safiyuddin sözlerine şöyle devam etti: Evet, Lübnan'da ve bölgede bu tür kavramları kabul etmeyenler var ve bu yeni bir durum değil. Hem Lübnan düzeyinde, hem de tüm Arap ülkeleri düzeyinde her zaman var olmuştur. Onlar Filistin meselesinin, Kudüs meselesinin kendilerini ilgilendirmediğini, Arap ve İslam ülkelerinin önceliği olmadığını, onların gelecek ve hayat planlarıyla ilgili olmadığını düşünüyorlardı.

İran, Filistin ulusuna ve davasına verilen desteğin bayraktarıdır

Filistin davasının asıl mesele olduğunu belirten Seyyid Haşim Safiyuddin şunları vurguladı: Ancak direnişin yok edilmesinin yalnızca bir iddia, bir yanılsama olduğunu ve hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini herkes biliyor. Lübnan'da, Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de ya da başka bir yerde direnirken, onurumuzu ve değerlerimizi korumak istiyorsak, Filistin'i, Gazze'yi, Kudüs'ü savunmada ön saflarda olmalıyız; Çünkü Filistin'i ve Kudüs'ü savunmak her an kendi ülkemizi, sorunlarımızı ve geleceğimizi savunmak anlamına geliyor ve vizyonumuzu Batı'nın ve ABD'nin bize empoze etmeye çalıştıkları üzerinden değil kendimiz çizmemiz gerekiyor.

Bu Hizbullah yetkilisi ayrıca İran İslam Cumhuriyeti'nin mazlumlara ve her şeyden önce Filistin halkına ve davasına etkin desteğine dikkat çekti ve şunları vurguladı: İmam Humeyni (ra) mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü Uluslararası Kudüs Günü olarak ilan ettiğinden beri, Filistin meselesi İran İslam Cumhuriyeti'nin önceliği haline gelmiş ve bu ülke, Filistin direnişinin ve halkın yanında olduğunu açıkça ve şeffaf olarak ilan etmiştir. Bu doğrultuda İran İslam Cumhuriyeti, dış politika düzeyindeki tüm meselelerinde ve önceliklerinde daima Filistin meselesine yer vermiştir.

Şehit Reisi direnişe çok hizmet etti

Haşim Safiyuddin ayrıca, Ayetullah Seyyid İbrahim Reisi ve Hüseyin Emirabdullahiyan ile onların asil yoldaşlarının, helikopter kazasında yaşanan acı kazada şehid olduklarına dikkat çekerek şunları söyledi: İran, Filistin davasını savunmadaki konumu nedeniyle her zaman düşmanlarının baskı ve komplolarına maruz kalmıştır. Aziz şehidimiz Ayetullah Seyyid İbrahim Reisi, Filistin'de, Kudüs'te, Lübnan'da ve tüm bölgedeki direnişe büyük hizmetler verenlerden biriydi; Çünkü İran İslam Cumhuriyeti'nin yürütme organının başındaki konumunun, yalnızca iç meselelerle ilgilenmesi gerektiği anlamına gelmediğine, siyasi alanda üstlendiği önemli ve zor misyonu yerine getirmenin yanı sıra, buna tamamen inanıyordu. İran içerisinde ekonomik ve sosyal düzeyde Kudüs ve Filistin'i hiçbir zaman önceliklerinin dışında tutmadı.

Bu Hizbullah yetkilisi şunu ekledi: Şehit Seyyid İbrahim Reisi, Arap ve İslam ülkeleri zirvesi de dahil olmak üzere çeşitli uluslararası çevrelerde Gazze'ye destek konusunda onurlu ve net pozisyonlar aldı ve bu alanda seçkin ve değerli bir konuma sahipti. Filistin davasının desteklenmesinde her zaman öncü olmuş ve bu tutumunu tüm dünya forumlarında ve Birleşmiş Milletler'de dile getirmiştir.

İran'ın ve tüm İslam ümmetinin önemli bir şahsiyetini kaybettiğimiz Pazar gecesi yaşanan üzücü kaza, hiç şüphesiz, İran'ın ve tüm bölgemizin başına gelmiş acı bir kayıptır. Ancak biz inanıyoruz ki, İran İslam Cumhuriyeti, devrimin yüce lideri, sabırlı ve metanetli İran halkı, Büyük Ayetullah İmam Seyyid Ali Hamaney ile birlikte, bu zor ve acılı aşamayı sağ salim aşacak ve başarıya ulaşacaktır.

Şehit Emirabdullahiyan, Filistin'e destek konusunda ayrıcalıklı bir konuma sahipti

Haşim Safiyuddin, şehit Hüseyin Emirabdullahiyan'dan övgüyle bahsederek şunları söyledi: Direnişlere değer bir diplomat olan değerli kardeşimiz Hüseyin Emirabdullahiyan'ı kaybetmenin de acısını yaşıyoruz. Emirabdullahiyan diplomatik misyonunda çok özeldi ve Gazze'deki olaylar başladığı andan itibaren Filistin'i asla bırakmadı.

Şehit Emirabdullahiyan, uluslararası çevrelerde Gazze ve Filistin'i öyle bir destekledi ki, bazıları kendi kendine şunu dedi: İran'ın dışişleri bakanı mı, yoksa Filistin direnişinin dışişleri bakanı mı? Şehit Emirabdullahiyan'ın mazlumları savunma konusundaki tutumu o kadar onurlu ve ileri düzeydeydi ki, bunu Birleşmiş Milletler dahil her yerde, tüm çevrelerde dile getirdi.

Safiyuddin konuşmasının sonunda İran Milletine ve ‘İslam alemine başsağlığı dileyerek Allah’tan sabrı cemil niyaz ediyorum’ dedi.